Polonya Gezisi

Geç oldu, güç olmadı. Uzun bir aradan sonra başladığım bu yazıyı sonunda bitirebildim!

31 Ekim 2017 Salı günü Almanya’da resmi tatildi. Salı günü tatil olunca, Pazartesi günü izin alınmazsa olmaz. Bu sayede 27-31 Ekim arası kısa bir Polonya turu yaptık.

Güle güle Air Berlin

Air Berlin Ağustos ayında iflas için başvurmuş ancak devlet kredisiyle uçuşlarını halen sürdüren bir havayoluydu. Normalde gidiş dönüş biletlerimiz Air Berlin’dendi. Ancak Air Berlin uçuşlarını 27 Ekim günü sonlandıracağını açıkladı. Bir anda kendimizi Air Berlin’in en son Berlin – Krakow uçuşunda bulduk. Bir havayolunun tarih oluşuna tanıklık ettik.

Air Berlin’in bu son Krakow uçuşunda uçağın içini süslemişlerdi. Herkese şampanya ikram ettiler. Bol bol çikolata dağıttılar ve güle güle dediler. Aynı zamanda hayatımda ilk defa turbo prop motorlu uçağa bindim. Bombardier Dash 8 Q400. Jet motorlu uçaklara göre, uçak çok daha hızlı havalanıyor ama daha yavaş tırmanıyor. Daha yavaş uçuyor ve biraz daha fazla titreşim var.

Auschwitz – Birkenau Anıtı ve Müzesi

Auschwitz – Birkenau, ikinci dünya savaşındaki Nazi Almanya’sının toplama kamplarının en büyüğü. Şu an anıt ve müze olarak ziyaretçi kabul ediyor. Polonya’nın Oświęcim kasabasının yakınında yer alıyor.

(Fotoğraf: Auschwitz-1 kampının ana giriş kapısı. Kamp şu anda müze olarak gezilebiliyor.)

1940’ta kurulan bu kamp, 1945’te Sovyet’lerin Kızıl Ordusu tarafından ele geçirilene kadar yüzbinlerce, belki milyonlarca kişinin tutulduğu ve bir çoğunun katledildiği bir yermiş. Tutsaklar üzerinde yaptığı medikal deneyler ile filmlere bile konu olan Josef Mengele de bu kamptaymış.

(Fotoğraf: Yahudilerin ve diğerlerinin bu toplama kampına getirildiği yerler.)

Kampı gezerken, kampın büyüklüğü, katliamın boyutları, ve oradaki yaşam koşulları içinizi acıtıyor. Sayılar ve olayın kapsamı o kadar büyük ki idrak etmekte zorlanıyorsunuz. İnsaların bu kampa getirildiği demir yolunda yürüyor, tutsakların ‘öldürülecek’, ‘köle olarak çalıştırılacak’ diye ikiye ayrıldığı alanda duruyorsunuz.

(Fotoğraf: Kampta katledilmiş kişilere ait ayakkabılar.)

Nazi subayları Kızıl Ordu yaklaştığında kampı yok etmek ve işlenen savaş suçlarına dair kanıtları kaldırmak istemiş. Ancak tamamını yok etmeyi başaramamışlar. Anıtı gezerken, ayakta kalmış son krematoryumu görebiliyor ve yüzbinlerce insanın katledildiği gaz odasına girebiliyorsunuz.

(Fotoğraf: Auschwitz-2 Birkenau kampında tutsaklara ait bir tuvalet.)

Ben tarihçi değilim. Toplama kampının tarihini anlatmak bu yazının amacı değil. Ancak bu tarih, sadece Almanyanın veya Avrupa’nın değil, insanlığın tarihi. Nazi Almanyasında ve İkinci Dünya Savaşı’nda nasıl bir soykırım yapıldığını öğrenmek ve bunun bir daha olmasını önlemek tüm insanlığın görevi olmalı. Gelip yerinde göremiyor olsanız bile, bu tarihi mutlaka bir belgeselde izlemeli veya okumalısınız.

(Fotoğraf: Auschwitz-2 Birkenau kampında tutsakların kaldığı tahta baraka.)

Nasıl gidilir?

Müzeyi (Auschwitz-1) tek başınıza veya (İngilizce) rehber eşliğinde gezebilirsiniz. Ben rehber eşliğinde gezmenizi öneriyorum. Müzeyi her nasıl gezecek olursanız olun, önceden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Aksi halde girişte uzun süre bekleyebilirsiniz. Rehberli tur için biz bir ay önceden zor yer bulabildik.

Auschwitz-1 ve Auschwitz-2 Birkenau arasında her 10 dakikada bir ücretsiz otobüs bulunuyor, yol yaklaşık 10 dakika sürüyor.

Müzeye girişte güvenlikten geçiyorsunuz, büyük sırt çantaları kabul edilmiyor. Çantanızı bırakabileceğiniz bir emanet mevcut.

Krakow’dan Oświęcim’e tren ve otobüs seferleri var. Tren çok sık değil, saatlerine bakmakta fayda var. Tren biletleri bilet otomatlarından alınabiliyor. Otobüsler her 20-30 dakikada bir var. Binerken şoföre ödeme yapıyorsunuz. Yolculuk bir buçuk saat kadar sürüyor.

Wieliczka Tuz Madeni

Wieliczka Tuz Madeni, Krakow’un hemen güney batısında yer alıyor. Krakow’dan tren veya taksi ile ulaşılabiliyor. Bu tuz madeninde iki çeşit tur var:

Turist Rotası, uzman rehber eşliğinde gezilen ışıklandırılmış ve iklimlendirilmiş tüneller ve görkemli yer altı şapellerini gezdiğiniz bir rota. Tur yaklaşık iki saat sürüyor. Tur, yer altında, yemek ve hediyelik eşyaların bulunduğu bir alanda sonlanıyor.

Turist rotasının sonunda isterseniz mini bir tren turu ile madende gezmeye devam edebiliyorsunuz.

İkinci tur alternatifiniz Madenci Rotası: Bu rotada uzman rehber eşliğinde ve ufak bir grup olarak geziyorsunuz. Bu rotada ışıklandırılmamış, ‘madencilerin bıraktığı gibi’ tünellerde kendi fenerinizin ışığı eşliğinde geziyorsunuz. Madene girmeden önce tulumunuzu giyiyor ve kaskınızı takıyorsunuz. Acil durumlara karşı önlem olarak, gaz maskesinin ve oksijen kaynağının bulunduğu çantanızı takıyorsunuz ve kısa bir acil durum eğitimi alıyorsunuz. Bu rotada, madencilerin göğüs gerdikleri zorluklar, madenin tarihi ve madencilik hakkında bilgiler alıyorsunuz.

Eğer tuz madenini gezmeye karar verdiyseniz önceden bu turu internetten satın almanızda fayda var. Aynı gün için yer bulmanız çok zor ve beklemeniz olası.

Krakow

Krakow şehir merkezi klasik bir Avrupa şehrinden farklı değil.

Bizim simitimize benzer bir simitleri var, ancak bizimki çok daha lezzetli.

Krakow merkezindeki meydandaki kuşlar çok arsız ve simitinize göz koymuş durumdalar. Kendi evcil muhabbet kuşumuz Maviş dışında hiç bu kadar sırnaşığını görmemiştim.

Krakow güzel bir şehir. Eğer Avrupa’ya yolunuz düşerse mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Ryanair

Air Berlin uçuşlarını sonlandırınca alternatif uçuş bulmamız gerekti. Neyse ki Ryanair imdada yetişti. Göreceli olarak geç bir vakitte bilet almamıza rağmen, uygun bir fiyata Berlin’e geri dönmeyi başardık.