Eh, demişler bir defa yazı diliyle konuşma dili farklıdır diye. İster biz bloglarımızda içten ve sohbet eder bir havayla yazalım, ister Prof.Dr. X bilimsel bir makale yazsın, ister bizim Abdi bloguna yazı yazarken dahi anlamına gelen de da ekini ayırmayı unutsun, sonuçta hepsi yazı dili.
Sokak diline dönersek aklıma ilk gelen farklılık “hitap şekilleri” oluyor. Günlük hayatta birçok hitap şekli kullandım (ve hala da kullanmaktayım) ve birçok şekilde hitap eden de oldu. Sanırım en çok abi kelimesini kullanıyorum. Bir ara hocam kelimesini kullanırdım (daha çok lisede) ama artık son kullanma tarihi geçmiş gibi görünüyor.
Buradaki linkte sıkça kullanılan hitap şekillerinden seçmeler bulabilirsiniz. (bağlantı çalışmıyor)
Doğruluğu yüksek değerlerde olan böyle arşivlerin internette çok olması (gerçi hepsi birbirinden kopyala yapıştır olsa da) beni hitap şekilleri ve düşündürdükleri hakkında bir yazı yazmaya itti. Yazmaya itti dediğim dikkatinizi çekmeli, çünkü şimdiye kadar birisine hitap ederken (mümkün mertebe) bunlara dikkat etmeye çalışıyorum zaten.
(Aynı coğrafyada yaşayanlar için) Hitap şekillerinde kültür farkı önemlidir diye düşünüyorum. Kısaca, küfürlü (örnek verip bu blogu kirletmeyeceğim şimdi) hitap şekilleriyle (ve bunların sokakta, şehir merkezinde ulu orta kullanılmasıyla) daha standart hitap şekilleri olan “Hocam!”, “Abi” arasındaki fark kültürü göstermesi açısından önemli bir ayrıntıdır. Yine benzer bir örnek “bacım” ve “hanımefendi” örnekleriyle verilebilir. Burada örneklediğim bir kültür düşüklüğü/fazlalığı değil, kültür farkı.
Hitap şekillerine tanışıklık da etki eder. “Şşt!”, “Hey!”, “Bayan!”, “Sen!” ile “Hödük!”, “Dostum!”,”Abi!” arasında bir fark vardır. Evet, tanımadığınız birisine “Hödük” de diyemezsiniz. Bu paragrafta hitap şeklinin kabalığından değil, tanışıklığa bağlılığından söz ediyoruz.
İkili ilişkilerde ve arkadaşlar arasına özel hitap şekilleri olabilir: “Hey İrem!!”,”Hi” buna bir örnektir.
Ve son olarak üzerinde durmak istediğim bence cidden önemli bir nokta daha var. Hitap şekilleri nasıl hitap ettiğiniz kişiyle olan yakınlık derecesine göre değişiyorsa hitap ettiğiniz cinsiyete göre değişmelidir. Açıkçası bir bayana “Bacım” diye hitap etmek bana ne kadar ters geliyorsa, aynı kişiye “Abi naaaber ya.” demek de o derece ters geliyor. Siz normal şartlarda yakınlık dereceleri ne olursa olsun bir erkeğin bir bayan arkadaşına “Birader hayat nasıl gidiyor?” demesini bekler misiniz? Bir erkek bir bayana her şartta nazik olmalı ve karşı tarafın cinsiyetinin bilincinde olup daha hoş ve nazik hitap şekillerini tercih etmelidir.
Aynı incelikleri tanıdıklarınızdan da beklersiniz haliyle. Arkadaşlık dereceleri ne olursa olsun bir bayanın bir erkeğe “ablam”, “abi” gibi ifadeler kullanması bana batar. Ben nasıl “Eleman ne haber yaw?” gibi bir ifade duymak istemiyorsam “abi” gibi bir ifade de bana batar.
Günümüzün ilerleyen her dakikasında “Bayanlar naziktir, onlar birer çiçektir, onlara nazik davranmalıyız, hepsi kırılgandır.” giderek mitleşmeye başlasa da ben hala böyle düşünmekten kendimi alamıyorum.
Sonuç olarak iki şey düşünüyorum:
- Bu yazı birkaç on yıl geç yazılmış. “Piyasa” bunları takmıyor, artık “Cool” olmak lazım görüşünün yanında sesim çok cılız kalıyor.
- Bir hitap şeklinden çok fazla şey çıkardığımı düşünüyorsunuz.
Hemen düşüncenize cevap vereyim. Kafa o kafa, saksı değil. Biraz düşünün. Karşı taraf size değer verip kelimesine kelimesine dinliyorsa, tüm kelimeleri inceleyecek demektir. Fiille özneyi alıp hitap ünlemini çöpe atacak değildir. Eğer fillinizden bir anlam çıkarıyorsa aynı inceliği ona nasıl kitap ettiğiniz konusunda da yapacaktır.
…ve son bir not: Bilader diye bir şey yok, Birader o… Bilader yazım hatası. İnanmıyorsanız Türk Dil Kurumu’nun sitesine bakın.
…ve son bir ikinci not: Hitap şekillerini sadece bu yazıdaki kriterlere göre ele alamayız, eminim ki daha birçok etken daha kişilere nasıl hitap ettiğimizi etkileyecektir. Ama benim anlatmak istediğimi yazabilmem için bu kadar etken yeterliydi.
İyi finaller!
Hitap Şekilleri 2 yorum aldı.
Açıkçası bu yazı 10 yıl geç mi yazılmış , yada artık insanlar bu düşünceleri takmıyorlar mı bilmiyorum ama , ben hala takıyorum , nedense böyle büyüdüm , böyle öğrendim , değişmez de bana göre.Ayrıca “BiRader” konusuna el attığın için teşekkür ederim 🙂
Açıkçası hitap şekillerinin bir kurala oturtulabileceğini sanmıyorum. Kişiden kişiye değişir, bir bayana ‘lan naber bakayım, şş, alooww, fıstık, yavruğm!’ dediğim de oluyor, ‘hanımefendi, hanımefendi’ gibi şeyler de kullanmaktayım. Fakat her zaman resmiyet karşıtı disiplin taraftarıyımdır. Ne demek istediğim anlaşılmamış olabilir sonra değinirim…
Genelde isim ezberleme özürlüsü olduğum için herkese ‘birader’ ve ya ‘nassın abi’, ‘hacı nasıl gidiyo’ gibi yaklaşımlarda bulunmaktayım…
Yalnız her zaman bayanların edilen hitaplara, özne-yüklem uyumlarına dikkat etmesinden nefret duyarım. Güzel Türkçe kullanılmalı buna bir şey diyeceğim yok, fakat bence güzel Türkçe hiç bir zaman İstanbul Türkçesi olmamıştır. Benim kendi öz kültürümün yansımalarını ben neden kullanmayayım ki; mesela ‘deyus’ kelimesi bizim orada çok sevilen kişilere şımarıklık olsun die söylenirken, bir yerde çok kötü anlamlar taşımaktadır…
Onun için bu konuda ‘ben buyum kardeşim isterseniz beğenin’ demek en mantıklısı diye düşünmekteyim…
‘de, da’ eki nasıl yazılır?
Almanya’da nasıl ehliyet aldım?
Harici monitör parlaklığı klavye ile nasıl değiştirilir?
Almanya’dan kalıcı oturuma izni (niederlassungserlaubnis) nasıl alınır?
Almanya’da nasıl ehliyet aldım?
Bir şirket neden uzaktan çalışmaya (remote working) izin verir?
-de -da eki ne zaman ayrı yazılır?
Almanya’ya gelmek için yapılan bürokratik işlemler