6 taslak gune baslarken
🎈 Hayat, 🧐 Kişisel

Güne Başlarken

Bugün 22 Mart 2008 Cumartesi. Bugün için hayallerim var.

Uyuyamıyorum. Dün gece sırf uyuyabilmek adına yorgunluktan ölene kadar bilgisayarın başında kaldım. Bağımlı olduğumdan değil. Ya başka ne yapsaydım?

Sabah saat 05.30 civarı adımı bile hatırlamayacak duruma gediğim an, uyumam için en ideal zamandı. Kendimi koşarak yatağa attım.

Uyumak istediğimden değil, uyumak zorunda olduğumdan uyudum. Yorgunluk kapattı gözlerimi. Yastığıma sarıldım ve kafamın içinden geçen mutlu ütopyayı bir köşeye atmaya çalışarak uyudum. Tabi sürekli sağa sola dönmeyi, kâbuslar görmeyi, gece düşünmeye devam etmeyi, sabah bunları hatırlayıp iyiden iyiye çökmeyi, daha kötüsü bunları kimse anlatamayacağım gerçeğini bilmeyi uyumak sayarsanız…

Sabah 10 gibi uyandım. Uykumu almıştım ve kendimi berbat hissediyordum. Bir insan bu saatte kimi arayabilir? Eh, çok iyi biliyorum ama beni engelleyen bir şeyler var işte.

Biraz daha zorlayarak saati yarım ettim. Artık uykudan zerre yoktu; bir sağa, bir sola dönüyordum, mutlu hayallerle kendimi kandırmaya başlamıştım. Hâlbuki o mutlu hayalleri kurmayı bitirince nasıl çöktüğümü önceden biliyordum. Kendimi hemen engelledim. “Her şey güzel olmayacak!” Elinizdeki olumlu kanıtlar, el altından elde ettiğiniz olumsuzlardan kat ve kat daha azsa, anlam veremediğiniz bir sürü olay varsa, yalnızsanız, sizi anlayacak kişiyi seviyorsanız o zaman nasıl hala umudunuz olabilir?

Böyle düşünerek yatakta doğruldum. Sonsuz döngüye girmekten korkuyordum.

Laptopumun ekranını açtım, kullanıcı şifremi girdim. Dün sabah yatarken açık bıraktığım MSN’de 4 kişi bana yazmıştı, aşağı yukarı tahmin ettiğim kişilerdi.

Kim olduklarını bile unuttum şu anda. Bir tek Türkan’ı hatırlıyorum. “Umut” diyordu, “Çok karamsarsın.” diyordu. “Neredeyse bütün yazıların olumsuz.” vb vb. Cidden benim olumlu bir yanım/yazım yok sanırım. Keşke olması için bir neden olsa…

Baktım, Türkan çoktan çevrimdışı olmuş. Gerçi çevrimiçi olsa bile böylesi kısa ve öz bir yoruma ne cevap verebilirdim ki?

Aşağı inmemdeki amaç bilgisayar değildi. Laptopun hemen yanında duran kitabı aldım ve ranzama geri çıktım.

İnsalığımı Yitirirken Ön Kapak“İnsanlığımı Yitirirken” Osamu Dazai tarafından yazılmış bir 20.yy Japon Edebiyatı örneğiymiş. Kitabın arkasında öyle yazıyor.

Bu kitaba bir hafta önce başlamıştım. Okulda bile her daim yanımda taşıdım. Kitapta bir şey çekiyordu beni… Belki anlatım tarzı benim stilime yakındı, ya da başka bir şey… Bırakamıyordum.

10 dakikalık minicik ders aralarında bile kitap okudum. Perşembe akşamı Alsancak’ta bir anda insanlar ortadan kaybolunca da yanımda olan kitap “İnsanlığımı Yitirirken”di.

Devam ettim kitabı okumaya… Bitti. Etkilendiğimi söylemeliyim. Olaylar hakkında herkesten farklı düşünmek kitaptaki gibi bir şeymiş.

Kitap bitince bu yazıyı yazmaya başladım. Aklıma durup dururken (?) TBY Ankara buluşması geldi… Vize zamanıma gelmese basıp gitmek lazımdı Ankara’ya.

Aklıma bu gelmişken şu an Ankara’da olduğunu tahmin ettiğim, ama tam emin olmadığım arkadaşım Beste’den mesaj geldi. Tam ne demek istedi anlamadım ama zamanına modelleme yaptığım Hammer ile ilgili bir şeydi sanırsam. Ben Hammer ile modellemeyi bir ay kadar önce bıraktım. Haberler amma hızlı ulaşıyor değil mi?

Şimdi de Beste’nin sorduğu bir soru geldi aklıma. Denizli trenindeyiz:
B: Her şeyini anlattığın biri var mı?
U: Hayır yok.

Bugün Yiğitcan geliyor Bornova’ya… Özlemiş beni, öyle diyor. Baya baya oldu (2 ya da 3 hafta) biz görüşmeyeli. Ben de çok özledim keratayı. =)

Bugün 22 Mart 2008 Cumartesi. Bugün için hayallerim var. Ama bunların Yiğit’le bir alakası yok.

Bugün için hayallerim, gerçekleştirmek adına Yiğit’e “satış koyabileceğim” tek şey. (o da anlar zaten bunu)

Ama o hayaller gerçekleşmeyecek.

Yazının İlk Taslağı

Taslak Güne Başlarken Sayfa 1 Taslak Güne Başlarken Sayfa 2 Taslak Güne Başlarken Sayfa 3 Taslak Güne Başlarken Sayfa 4 Taslak Güne Başlarken Sayfa 5 Taslak Güne Başlarken Sayfa 6

👋 🚨 Yeni yazılardan haberdar olmak ister misiniz? 👇
Etiketler

Güne Başlarken 3 yorum aldı.

  1. Keşke gerçekleşseydi . . . Senin için çok diledim ama malesef elimden gelen başka birşey yoktu . . . Bugün 22 Mart 2008 Cumartesi akşamı saat 22:35 , Umut ile güzel bir gün geçirdik , gerçekten özlemişim keratayı 🙂 Yine her zamanki gibi uzun bir yürüyüş ve uzun bir sohet oldu . . . Tekrar teşekkürler Umut 🙂 En kısa zamanda görüşmek üzere 🙂

    (Günlük yazar gibi oldum bi an, günlük niyetine buraya yorum mu yazsam hergün? 😀 )

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir