Arkadaşlarımızın bize sürekli bahaneler uydurması, genelde sudan sebeplerle bizi ekmeleri, genelde yarı yolda bırakmaları, bize lafta verdikleri değeri davranışlarıyla en güzel şekilde göstermeleri (!) bizim daha yaratıcı olmamıza yol açtı.
Güvenin ve arkadaşlığın kolay kolay kazanılmadığı ve anında kaybedildiği böyle b.ktan bir dünyaya biz de bir şeyler katmak istiyoruz.
Arkadaşlarımızın (acaba?) bize sürekli ama sürekli bahaneler uydurması bunları bir arşivde toplama düşüncesini beraberinde getirdi. Dedik ki şimdiye kadar katlanmak zorunda olduğumuz bahaneleri, bundan sonra duymamız olası bahaneleri; aslında mümkün olan tüm bahaneleri bir kitapta toplayalım, bunları bir güzel kategorilendirelim ve herkesle paylaşalım.
Değerli okurlarım, blogumu takip eden arkadaşlarım ve blogumu takip eden arkadaşlarım!
Bu yazı hepinize bir çağrı olsun. Zaman içinde insanlara söylediğiniz bahaneleri veya insanların size attığı kazıkları derlemenin vakti geldi artık! İnsanlara içinizi kusamıyorsanız, insanlar hatalarını biliyor ama tekrarlıyorsa, insanlara çemkirmek size kendinizi iyi hissettirmiyorsa, artık kızma eşiğini aşmış işi şakaya vurabiliyorsanız sizi de derlediğiniz bahaneleri bana göndermeye davet ediyorum.
Bahaneleriniz ciddi olabileceği gibi oldukça komik ve geyik şeyler de olabilir. Bahanelerinizi teker teker de gönderebilirsiniz, kategorilendirerek de.
Haydi, siz de bahanelerinizi göndermeye başlayın. Bahanelerinizi yayımlarken bize gönderdiğiniz ismin de bahaneyle beraber yayımlanacağını unutmayın. (Kendimize mal etmeyeceğiz.) İsterseniz yorum formunu kullanarak başlayabilirsiniz göndermeye…
Örnek bahane mi istiyorsunuz? Buradaki ve buradaki yazımda birkaç tane mevuttu.
Evet, hissedebiliyorum klavyede geziniyor elleriniz!
Bahane Bulma Kılavuzu 9 yorum aldı.
aga yaa dün arkadaşım hastalandı hastaneye götürdüm cocuğu ondan söz verdiğim yazıyı yazamadım sana kusura bakma:)
yha dün beyaz showa dalmışım seni unuttum kusura bakma bidahaki sefere hatırlamaya çalışıcam:D
Yazıyı okuyunca başımdan geçen bir olay aklıma geldi ve paylaşmak istedim.
Geçen sene çalıştığım şirkette samimi olduğum bir arkadaşım vardı.Ben bazı nedenlerden dolayı o şirketten ayrılmıştım ve arkadaşım beni hiç aramamıştı..Ben de merak edip,onu tam sekiz ay sonra aradım.Ona, ”Bu kadar zaman nerelerdesin?” diye sorduğumda aldığım cevap oldukça ilginçti.Bana ”Ya o kadar çok işim var ki,onlarla boğuşurken seni de ihmal ettim canım,kusura bakma..” şeklindeydi.Bayağı bir gülmüştüm o zamanlar..Sonuçta, sekiz ay boyunca hiç mi aklına gelmedim ve hiç mi boş bir zamanı olmadı?
Benim bahanelerim ise genelde ” Annemle dışarı çıkacağımız için evde olmayacağız” şeklinde oluyor.Fakat güzel bahaneler üretemediğim için çabuk yakalanabiliyorum:) Bir de bahane kendini hemen belli ediyor, adı üzerinde..Bu nedenle başka bir planım olduğunu direkt olarak söylüyorum.
4 senelik lise hayatımda can ciğer arkadaşım, dostum dediğim, her anımızı beraber geçirdiğimiz insan(!) lise bitişinin yazında kapı duvar mahiyetinde adeta toz olma suretiyle ortalıktan kaybolmuş; her çağırışımda, görüşmek – konuşmak isteyişimde birbirinden komik ve kısa cümleler halinde bahaneler uydurarak 3 ay boyunca beni ekmiş(?) ve dünyanın en anlamsız öküzlüğünü (afedersiniz) yapmıştır kanımca.
bahaneler mi neler?
-temizlik var evde şu günlerde canım, çıkamıyorum. [ peki. ] ; ( o gece bu kişi yanında bir kaç kişiyle sahilde yürüyüş yaparken görülür. (: “ne iş?” sorusuna alınan cevap ise, “valla çok ani oldu tatlım, ben sana sonra anlatırım” gibisinden saçmasalak bir cümledir. anlatır mı? tabi ki hayır! o günden sonra yüzünü görebilseydim cennete gidecektim. )
-annem hasta tatlım, ona bakıyorum. [ geçmiş olsun. (harbi geçmiş olsun….) ]
-kuzenler geldi, onları gezdireceğim. [ yorumsuz. ]
-başım çatlıyo inanır mısın. [ inanmam güzelim. ]
…
en son bomba ne mi?
şöyle ki.. ben haliyle sinirden çatlayacak noktaya gelip telefona sarıldım -tabi ki o telefon açılmadı, son ay mesajlara da cevap gelmiyordu-, eh demokraside çareler tükenmez, mail attım ben de. zehir zemberek sözler sarfettiğimi inkar edemem. (yine olsa yine söylerim.)
2 hafta sonra gelen mail: öss’nin beklediğim gibi geçmemesini hazmedemedim, artık hiçbir şeyin anlamı yok.
haaa tamam haklısın o zaman, ben bunu nasıl düşünemedim!
bu dediğini senin beynin üretip mantıklı bulduysa, o beyne saygılarımı sunuyorum.
*ucuz arkadaşlıklar. ((:
Size son model bir bahane: “Annem izin vermedi.” (Pardon yaş kaç?) Evet, bunu da duydum, kulaklarıma inanamıyorum, halen şoktayım.
üşengeçlikten hep annem
Dersime çalışmak zorundayım, 30 dakika bile dışarı çıkmamam, zaten dışarı çıksam O KADAR UZAĞA (alt tarafı 1km.) gelemem, sonra dersime nasıl çalışırım! O 30 dakikayı çalışamazsam ne olur biliyor musun? (tabi gece 30 dakika geç de yatamıyoruz.)
Yemek yemem gerek. (sanki arkadaşların gittiği yerde yok)
SÜPER YA=)
İştn ne bahane uydursam da kaç sam
arkdaşlar okul kıyaflerim kurumadıda okula serbest gidicem müdür kızmasın diye bi bahane söleyinnnnnnnnn acillllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll hemde çok acillllllllllllllllllllllllllllll
Almanya’da nasıl ehliyet aldım?
‘de, da’ eki nasıl yazılır?
Almanya’dan kalıcı oturuma izni (niederlassungserlaubnis) nasıl alınır?
Harici monitör parlaklığı klavye ile nasıl değiştirilir?
Almanya’da nasıl ehliyet aldım?
Bir şirket neden uzaktan çalışmaya (remote working) izin verir?
-de -da eki ne zaman ayrı yazılır?
Almanya’ya gelmek için yapılan bürokratik işlemler