🎈 Hayat

Projemizi S.ken Öğretim Görevlisi

Stajımızın son gününde 9 Eylül’de çok tatsız bir olay yaşadık. Her gün olduğu gibi bugün sabah da 9 Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ortak bilgisayar laboratuvarlarından serbest çalışma laboratuvarına girdik.

Stajımızı bitirdiğimiz gün, yaptığımız projeleri sunmamız gerektiğinden dizüstü bilgisayarlarımızı açmamız gerekiyordu. Biz de açtık. Ama 9 Eylül o kadar garip bir üniversiteymiş ki, bilgisayar laboratuvarında laptop açmak yasakmış…

Normalde ne beklersiniz? Laptop kullanmanın yasak olduğunu belirten bir yazı, bir uyarı olmasını beklersiniz. Birinin gelip sizi, dizüstü kullanmanın yasak olduğu konusunda uyarmasını beklersiniz. Bizde tahmin edin nasıl oldu? Oldukça tatsız oldu.

Tahminimizce laboratuvarlardan sorumlu olan, hafif beyaz saçlı, bilgi işlemdekilerim “hocam” demesinden dolayı öğretim görevlisi olduğunu düşündüğümüz ve daha sonra adının Yılmaz G. olduğunu öğrendiğimiz bir hoca var.

Ben tam yangın merdiveninde poğaçamı yerken, hoca laboratuvara dalmış. Önce normal bir şekilde konuşmaya başlamış, sonra bir anda hiddetlenerek “Kapat o bilgisayarı!” diye arkadaşlara çıkmışmış. Arkadaş henüz bilgisayarı kapatmak için hamle ederken de sayıp sövmeye başlamış. Sonrasını ben de duyabildim zaten. Dışarıya kadar geliyordu ses… Bağrış, çığrış…

Laboratuvardan apar topar kovulduk. Bu kovuşu esnasında makineli tüfek gibi, aralıksız bağırdı ve hakarete varan sözler sarf etti. “S.kerim sizin projenizi” “çıkın gidin buradan” gibi bir öğretim görevlisine, hatta hiç kimseye yakışmayacak söylemleri bunlardan sadece bazılarıdır. Ve bunlar için tek yaptığımız laboratuvarda, projelerimizi hazırlamak ve çalışmak için dizüstü bilgisayarlarımızı açmamızdır.

Daha sonra başka bir hocamız, bu olayı konuşmak üzere aşağı Yılmaz Hoca’nın yanına gittiğinde, Yılmaz G. kendisine kafa tuttuğumuzu da iddia ederek bir de yalan söylemiştir. Hâlbuki arkadaşların tek söylediği “Hocam nazikçe söyleseniz de çıkardık.” ifadesi olmuştur ve kimse kafa tutmamış, saygısızlık etmemiştir. Zaten eğer kafa tutsaydık, hocamızın o sinirle birimize tekme tokat dalacağına inanmaktayım.

Gelelim Bilgisayarların Neden Yasak Olduğuna…

Laboratuvardaki bilgisayarları bozuyormuş. Nasıl bozuyor biz anlamadık. Bir bilgisayarı kapatıp, prizden çekip, diğer bir bilgisayarı takmanın nesi bir bilgisayarı bozuyor bilen varsa bana da anlatsın.

Bitirirken

Bence bir öğretim görevlisinin öğrencilerle nasıl konuşması gerektiğini bilmesi lazım. Ve bunun zor olduğuna da inanmıyorum. “Projemizi s.kmesin”, biraz nazik olsun, bağırıp çağırmak yerine iletişim kurmayı denesin yeter.

9 Eylül staj dönemi boyunca bize çok misafirperver davrandı. Yılmaz Hoca’nın davranışları bile buna gölge düşüremedi. Yılmaz Hoca’nın 9 Eylül gibi bir üniversiteye yakışmayacak davranışlarda bulunduğuna inanıyorum.

Mükemmel misafirperverliklerinden ötürü başta Gökhan Hocamız olmak üzere, yayında emeği geçen herkese, değerli hocalarımıza, 9 Eylül’lü arkadaşlara, Balkar’a ve Serpen Kafe’ye teşekkürlerimi sunuyorum.
Stajla ilgili ayrıca bir yazı yazacağımdan, teşekkür faslı biraz kısa oldu. =)

👋 🚨 Yeni yazılardan haberdar olmak ister misiniz? 👇
Etiketler

Projemizi S.ken Öğretim Görevlisi 11 yorum aldı.

  1. “Ama 9 Eylül o kadar garip bir üniversiteymiş ki, bilgisayar laboratuvarında laptop açmak yasakmış…”
    Olayın geçtiği yer bir bilgisayar Laboratuvarı, olayın kahramanı da bilgisayar hakkında bildiklerini öğrencilerine aktarmayı hedefleyen bir öğretim görevlisi. Muhtemelen o an başka bir sorunu olduğu ve bunu isteyerek ya da istemeyerek oradaki arkadaşlara yansıttığı fikrindeyim…

  2. Sorunu ne olursa olsun bunu başkalarından çıkarmaya çalışmasını haklı göremeyiz. Hele hele küfürlü konuşması kendi seviyesizliğinin ispatıdır. Ne yazık ki böyle çapsız kişiler bulunuyor üniversitelerimizde. Yazık böylelerini duydukça üzülüyorum.

  3. Okurken hem üzüldüm hem güldüm 🙂 .. Torpille bahşedilen başarı kişiye yapılmış en büyük hakarettir umut 🙂 ama kişi ben yaptım diye kendini kandırır…O hocam”sı” kişi yaşının gereğini yapmış diye düşünmeden edemedim yazından..Gölgeleyemediyse misafirperverliklerini demek ki neymiş -değersiz 😉 başarılar…

  4. Adam var Adamcık var. Eğitmenlerin adam olması lazım.Adamcık değil. Konu edilen adamcık bar fedaisi olarak daha faydalı olur bence, nede olsa onların iletişim kurma ihtiyaçları sınırlı……….

  5. Vay vay vay neler olmuş iyi ki geç gelmişim desene…Belliydi ama onun öyle birşeyler yapacağı.Ne değişecek ki bundan sonra tabiki hiçbir şey.Allah ıslah etsin.

  6. Umut sana aynen katılıyorum kardeşim, 9 Eylül Üniversitesine gerçekten çok teşekkür ederiz, bizim için elinden gelenleri yaptılar misavirperverliklerini gösterdiler, hem hocalar olsun hem 9 Eylüldeki arkadaşlar olsun hepsine ayrı ayrı teşekkürler. Beyaz saçlı ne iş yaptığını tam anlayamadığımız Hocadan bozmaya gelincede kınıyorumm!! @Serpen; serpen kafeyede alışmıştım ama 🙂 Bu yazı için sanada çok teşekkür ederim Umut kolay gelsin..

  7. Bence hoca değil malın tekiymiş bil. labratuvarıda bilgisayar kapattırmak bir IT ci olarak söyleyebilirimki mallığın önde gideni olur.Bir bilgisyarın bir başka bilgisayarı bozması söz konusu olamaz.Olsaydı server ve reseller firmaları sıçmıştı.Hoca olmadan önce adam olsun, insan olsun

  8. Ben o öğretim görevlisi sandığınız kişi ile yaklaşık 6 hafta staj yaptım. Birincisi şöyle bir durum var kendisi bildiğim kadarıyla öğretim görevlisi veya bir akademisyen değil. Kendisi mühendislik fakültesinin bilgi işleminin yöneticisidir. 6 hafta boyunca kendisinden kötü bir söz işiten herhangi bir sert cevap alan olmamıştır ve kendisi olabildiğine anlayışlı bir insandır. İnanın ki siz bunları söylüyorsunuz ama tam olarak o kişiyi tanımadan konuşuyorsunuz. 21 yaşındaki gençlerle o yaşına rağmen onlardan daha fazla çalışan birini daha gösterirseniz tamam diyeceğim. Siz de haklısınız ancak onun da bir insan olduğunu unutmamak lazım. Okuldaki hocalar dahil birçok insanın saygı duyduğu bu insan eminim çok fazla bir gerginlik içerisinde böyle bir davranış göstermiştir.

    1. Bu yazıyı yazdığımda 9 Eylül'ün Akademik sayfasından araştırdığımda karşıma "Öğretin Görevlisi" olarak çıkmıştı. Orada yazanın yalancısıyım.

      Bunun dışında diyebileceğim şudur ki, ben kendisini bize bağırırken tanıdım. Keşke daha iyi bir zamanlamayla tanısaydım.

      Olay geçti gitti zaten artık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir