here building berlin invalidenstr
🧐 Kişisel, 🇩🇪 Berlin & Almanya

Son üç yılda neler oldu?

2014 yılında bir sessizlik çökmeye başladı bu bloga… 2015’te, koca bir yıl boyunca, bir tane bile yazı yazmadım. 2016’da bir başlangıç yapayım dedim, ama nedense pek olmadı. Neden? Nedeni bir başka yazıya…

Bu yazıda son üç yılın bir özetini geçmek istedim.

2015: Türkiye’deki işimden ayrıldım

Mezun olduktan sonra ilk çalışmaya başladığım iş yerinden 4 sene sonra ayrıldım. Bu dört sene bana hem teknik deneyim olarak, hem de çalışan olarak önemli tecrübeler kazandırdı.

Dördüncü senemde Türkiye’nin geleceğinin parlak görünmemesi, ekonomik nedenler, yurtdışındaki iş ve yaşamı merak etme ve şirket yönetiminde gerçekleşen çeşitli değişikliklerin etkisinin toplamı nedeniyle eşim ile birlikte köklü bir değişiklik yapmaya karar verdik.

Ardından istifalar geldi.

İstifa ettiğimde başka yerler ile görüşüyordum ancak henüz bir iş bulmamıştım. Bunu bir daha yapılmaması gerekenler listesine ekledim.

2016: Berlin’e taşındık

Aslında başlık ucundan yanlış. Doğrusu Aralık 2015.

Berlin’de finans sektöründe bir startupta çalışmaya başladım. Burada finans startuplarına kısaca ‘fintech’ deniyor. Bu fintech startup’ı ben işe başladığım dönemde, Almanya ve Avusturya’daki insanların paralarını Avrupa Birliği içerisindeki diğer ülkelerde yer alan bankalarda, kendi ülkelerindeki bankalara oranla daha fazla faiz ile vadeli mevduat olarak değerlendirmelerini sağlıyordu.

Bu fikir Türkiye’den okunduğunda çok da mantıklı gelmeyebilir. Ancak Avrupa’da faizler çok düşük. Bir yıllık vadeli 0,5% falan. Bu şu demek oluyor: Bankaya 5.000€ yatırıyor ve bir yıl bekliyorsunuz. Yıl sonunda 25€ faiz geliyor. Onun bir de gelir vergisini ödüyorsunuz. Faizlerin bu kadar düşük olduğu bir ortamda bir şekilde yüksek faiz sunabilmek kötü bir fikir değil.

Şirketin ürün portföyü şimdilerde daha da büyük.

Berin’e taşınıp işe başladığımda bana en farklı gelen şey işte İngilizce konuşmak, şakalaşmak ve muhabbet etmek oldu. İnsan dört yıl boyunca aynı yerde ve Türkçe konuşarak çalışınca, bir anda farklı bir iş ortamı, farklı öncelikler, farklı bir yönetim stili ve farklı bir dil insana farklı geliyor. Farklı ama kötü değil.

Yeni iş ortamında bana çok farklı gelen ikinci bir şey, CTO ile yaptığımız iki haftalık 1-1 görüşmeleriydi. Bu görüşmelerde iki taraf da birbirine geribildirim veriyor, neyin iyi neyin kötü olduğunu tüm açıklığıyla söylüyordu. Bu daha önce Türkiye’de çalıştığım yerden alışık olmadığım bir şeydi. Ve bence çok yararlıydı.

Gerçek startup dünyasını birinci elden gördüm.

Ufak bir firmada çalışmanın güzel bir avantajı var: Yaptıklarınızın etkisi büyük oluyor. Ürüne etki etmeniz, imzanızı atmanız, şirketi kurtarmanız (veya batırmanız) doğrudan sizin elinizde. Bence bunlar çok güzel şeyler. Sanırım startupları (bir çalışan olarak) sevmenin ana fikri de bu. Sonuçta geliştirilen ürünün yasal sahibinin siz olmadığını ve sadece bir çalışan olduğunuzu unutmadığınız ve beklentilerinizi buna göre ayarladığınız sürece, startup güzel şey.

savedo 1y

2017: Herkesin herkesi tanımadığı bir dünya

Daha önce büyük bir firmada çalışmamıştım. Türkiye’deki şirkete ilk çalışan olarak girmiştim, ayrıldığımda eğer doğru hatırlıyorsam tüm şirket 20-25 kişi civarındaydı. Berlin’deki startupta 50-60 kişiydik. İki firmada da herkes birbirini tanıyordu.

2016 yılında bazı büyük firmaların ofislerinde yapılan meetuplardan etkilenmemin de etkisiyle, yazılım endüstrisinin bir de bu yönünü görmek istedim. Olumlu geçen mülakat sürecinin ardından Nisan 1 itibari ile HERE’da çalışmaya başladım.

HERE 7000 tane çalışanı olan bir şirket. Zamanında Nokia’nın parçası olan bir şirket. Bırakın herkesi tanımayı, kaç tane ülkede ofisinin olduğunu bilmediğim bir şirket.

Benim de tam olarak beklediğim buydu. Yazılım endüstrisine farklı bir perspektiften bakmak.

here building berlin invalidenstr

İlk ayım güzel geçti. İleride ne olacak gelince göreceğim. 🙂

Haydi gidelim! (HERE WeGo)

Şu an ne yapıyorsun diye sorarsanız, insanlara yer yön buluyorum. 🙂 HERE WeGo, haritadır. Web’de, Android’de ve iOS’tadır. Trafik bilgisi verir, gerçek zamanlı toplu taşıma yol tarifleri sunar. Ayrıca internetsiz de çalışır, eğer yurtdışına çıkıyorsanız özellikle faydalıdır. Facebook’ta bir mekanın adresine tıklarsanız HERE WeGo‘ya gelirsiniz. Facebook’taki haritalar HERE haritasıdır.

here wego

Bitirirken

Bu yazıyı yazmama vesile olan İzer Özlü’ye teşekkürler.

👋 🚨 Yeni yazılardan haberdar olmak ister misiniz? 👇

Son üç yılda neler oldu? 3 yorum aldı.

  1. Bu geniş özet için teşekkür ederim. Ama söz verdiğin gibi bu parçaların detaylarını da bekliyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir