Üniversiteden mezun olmamdan bu yana 9 sene geçti. 9 sene dile kolay… Mezun olduğum günden bu yana aralıksız olarak Bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum. Şimdiye kadar dört farklı firmada çalıştım. Birçok güzel anı ve tecrübe biriktirdim.
Bu yazı dizisinde kendimce önemli bulduğum birkaç tavsiyeye yer vermek istedim. Diğer tavsiyelere ulaşmak için buraya tıklayın.
Tavsiye 4: İfade gücünün önemini kavrayın👨💻👌
Bence bilgisayar mühendisliğinin en zorlu kısmı insanlarla iletişim. Teknik problemler, daha fazla araştırma, eğitim, deneme yanılma ve benzeri şeylerle çözülüyor. Ancak insanlarla iletişim daha farklı. Her insan farklı ve bu nedenle insanlarla iletişimde herkes için geçerli bir formül hazırlamak mümkün değil.
İletişime neden önem vermeliyim?
Yazdığınız uygulamanın API’si neyse, sizin de iletişim kabiliyetiniz odur. İkisi de dış dünyaya bağlar. İletişim, sizin dış dünyaya açılan kapınızdır. İnsanlar sizin “nasıl birisi” olduğunuzu anlamasında iletişiminizin rolü büyüktür.
Teknik olarak çok iyiyim. Önemli olan da bu değil mi?
Teknik bilginizin iyi olması ve/veya yazılım konusunda yetenekli olmanız elbette önemli. Ancak daha önemlisi bu başarıyı başkalarına ne kadar aktarabildiğiniz. Eğer bildiklerinizin onda birini bile başkalarına aktaramıyorsanız, iyi bir takım oyuncusu olamazsınız. Bu da kariyerinizi sınırlar.
Pek işten anlamayıp “ağzı çok laf yaptığı için” tercih edilen kişileri görmüşsünüzdür. Bunun güzel bir şey olduğunu söylemiyorum, size sadece gerçeklerden bahsediyorum. Böyle kişilere pabuç bırakmamak için sadece yetenekli olmanız maalesef yetmiyor. Hem yetenekli olmalısınız hem de iletişiminiz kuvvetli olmalı ki yeteneğiniz fark edilebilsin!
Teknik insanlarla sözlü iletişim kurarken nelere dikkat etmeliyim?
- Karşınızdakine saygı duymalısınız.
- Anlatmak istediğiniz konuyu kafanızda giriş/gelişme/sonuç bölümlerine ayırmalı ve fikirlerinizi belirli bir düzende aktarmalısınız. Konuşurken konudan konuya atlamamalısınız.
- Gereksiz ayrıntılara girmekten kaçınmalısınız. Eğer bir bilgi, sizin anlatmaya çalıştığınız konu için önemli değilse, bu bilgiyi paylaşıp kafa karıştırmamalısınız. Eğer karşınızdaki daha fazla bilgi isterse size soru soracaktır.
- İletişim kurarken karşınızdakinin ses tonlaması, surat ifadesi ve diğer tepkilerine dikkat etmelisiniz. Bu ifadeler, size anlattığınızın karşıdaki tarafından ne kadar anlaşılıp anlaşılmadığı veya ne kadar kabul görüp görmediği konusunda bilgi verir. Bu bilgiler ile gerekiyorsa, açık olmayan noktalara yoğunlaşabilir veya ikna için daha fazla bilgi verebilirsiniz.
- Bir konuyu anlatmaya başlarken, konuşmanızın giriş kısmında özet bir şekilde konuşmanızın nedenini açıklayın. Problem ne? Neden orada toplandınız? Siz az sonra nelerden bahsedeceksiniz? Yaşanan sorunlar ve şu an çözmeye çalıştığınız konu konusunda bir giriş yapmanız, karşınızdakinin beklentisini yönetmek açısından önemlidir. Böylelikle beklentiler konusunda uzlaşır ve yanlışlıkla vejetaryen birine nasıl pirzola pişirileceğini anlatmamış olurusunuz.
- Karşınızdakilerin teknik bilgisinin tam olduğunu düşünmeyin. Eğer bazı teknik bilgiler, anlattığınızın anlaşılması için önem taşıyorsa, bu teknik bilgileri, ne kadar temel ve basit olursa olsun, özet bir şekilde anlatın.
- Karşınızdakilerin anlattığınız konunun teknik olmayan yönleri (şirket yapısı, ürün özellikleri, takım vb.) konusunda hiç bilgisi olmadığını düşünün. Eğer anlattığınız konu için bu tarz bilgiler önemli ise bu konuları gerektiği detayda anlatın.
- Anlattıklarınız net olsun. Kötü bir haberi yumuşatmak için kelime sanatı yapmayın. Örneğin, zam yerine güncelleme demeyin. Gerçek, kısa ve net olun.
- Eğer bir kişi bir noktayı anlamazsa ve bir konuyu tekrarlamanız gerekirse bunu sabırla yapın. Ne söylediklerinizle, ne tonlamanızla, ne de beden veya surat ifadenizle bu kişileri küçük düşürmeyin. Böyle kaba davranışlar karşınızdakinin içine kapanmasına ve sonuç olarak iletişiminizin başarısız olmasına neden olur.
- Konuşmanızı bir sonuç kısmı ile bitirin. Sonuç kısmında anlattıklarınızı bağlayın ve konuşmanızı öneriniz/yapmak istediğiniz net olacak şekilde sonlandırın.
- Karşılıklı iletişim sonlandığında alınan kararlar net olsun. Nelere karar verildi? Kim ne yapacak? Alınan kararlar ne zaman uygulanacak? Alınan kararların, konuşmadan hiç haberi olmayan birisinin bu kararları duyduğunda anlayabileceği netlikte olması gerekir.
- Eğer karşınızdaki ile kafanızdakilerin aynı olduğundan, aynı şey hakkında konuştuğunuzdan veya aynı şeyi anladığınızdan emin değilseniz, kendinizi tekrarlamak ve zaman kaybetmek pahasına da olsa bu şüphenizi ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapın. Gerekiyorsa tüm konuyu baştan ve daha yavaş bir şekilde tekrar konuşun.
Sözlü iletişimi, yazılı iletişimin prova edilmemiş hali gibi düşünebilirsiniz. Sözlü iletişimin, yazılı iletişime benzer bir yapısal düzeni olmalıdır. En önemli farkı sözlü iletişimin gerçek zamanlı olmasıdır. Sözel iletişiminizi “muhabbet etmek” yerine canlı yayında yazılan bir “makale” olarak görmeniz iletişiminizin kalitesini önemli derecede yükseltecektir.
Teknik olmayan insanlarla sözlü iletişim kurarken nelere dikkat etmeliyim?
Yukarıdaki kısımda anlatılan tüm maddeler teknik olmayan insanlar ile iletişim kurarken de geçerlidir. Bunların yanı sıra, bu kişiler ile konuşurken teknik terimleri anlayamayacakları unutulmamalıdır. Bu kişilere teknik konuları anlatırken gerçek hayattaki ögelere benzeterek konuyu daha az teknik hale getirmeyi deneyebilirsiniz.
Örneğin, load balancing’i ve CPU kullanımı artınca yeni bir makine başlatmayı, süpermarkette kuyrukta bekleyen arttığında yeni bir kasa açmaya benzetebilirsiniz.
Yazılı iletişimde nelere dikkat etmeliyim?
Yazılı iletişimin sözlü iletişimden en önemli farkları aşağıdakilerdir:
- Daha kalıcı olması
- Daha uzun süre harcanarak hazırlanabilmesi
- Tamamının okunması yerine göz gezdirilebilmesi, arama yapılabilmesi
- Daha fazla kişiye daha kolay ulaştırılabilir olması
Bu farklardan dolayı yazılı iletişimde bazı farklılılar öne çıkmalıdır:
- Yazılı iletişimde, sözlü iletişime göre daha fazla detay vermeli, sorulabilecek potansiyel soruları tahmin etmeli ve bunları yazının içerisinde açıklamalısınız. Detaylarla ilgilenmeyenler bu kısımları okumayabilir. Ancak yazının okunamaz bir harf çorbası haline gelmesini engellemek için ikinci maddede açıklanan öneriye dikkat etmelisiniz.
- Yazınız mantıksal başlıklara ayrılmalı ve konu düzgün organize edilmelidir. Yazı mantıksal bölümlerden, başlıklardan ve paragraflardan oluştuğunda, insanlar yazıda aradıklarını kolaylıkla bulabilecek, ilgilenmedikleri başlıkları kolaylıkla geçebileceklerdir.
- Yazıyı hazırlarken “Malum kişiye anlatır gibi” basitliğinde anlatmalısınız. Herkesin sizinle aynı teknik ve proje bilgisine sahip olmadığını farkında olup, yazının gerekli mesajı vermesi için bilinmesi zorunlu olan teknik ve proje bilgisini de yazıya ilave etmelisiniz. Bu konuları bilen kişiler, yazı düzgün organize edildiği sürece bu kısımları atlayabilir.
- Yazılarınızda laf kalabalığı yapmamalısınız. Demek istediğinizi dönüp dolaştırmamalı, ne demek istiyorsanız açık ve net bir şekilde söylemelisiniz.
- Giriş bölümünde yazının amacı, neler anlatılacağı ve bu yazının anlaşılabilmesi için gereksinimleri açıklamalısınız.
- Yazının sonuç bölümünde, yazının toparlamasını yapmalı, varılan sonucu, önerilen yöntemleri, alınan kararları vb. açıklamalısınız. Böylelikle, içerikle değil, sadece sonuçla ilgilenen birisi istediğine kolaylıkla ulaşabilir.
- Yazınızda eğer başka konulardan bahsediyorsanız ve bu konular hakkında başka içerikler mevcutsa, bu konulara mutlaka link vermelisiniz. Böylelikle insanların bilgiye erişimini kolaylaştıracak, dokümanınızın kullanışlılığını artıracaksınız.
- Yazınızın yazıldığı tarih görülebilir olmalıdır. Bu tarih yazıdaki bilgilerin ne kadar güncel ve halen geçerli olabileceği konusunda fikir verir ve bu nedenle önemlidir. Aynı nedenle, eğer yazıda bir değişiklik yaparsanız son güncelleme tarihi ve yapılan değişikliklerin bir özeti de görülebilir olmalıdır.
- Eğer yazınız ömrünü doldurduysa ve artık geçerliliğini yitirdiyse ya yazınızı erişimden kaldırmalısınız ya da geçerliliğini yitirdiğini sayfanın başında, kolaylıkla görünebilecek bir şekilde ilan etmelisiniz. Bu, insanların boşu boşuna vakit harcamasını, daha da kötüsü yanlış bilgi edinmesini engeller.
Bitirirken
Bence Türkiye’de çok ciddi bir kendini ifade etme sıkıntısı var. Bizim meslek için konuşmuyorum, genel olarak bu böyle. “O ona öyle dediği için” küsen, “ters konuştuğu için” döven, anlamadığında “laf soktuğu için” ayrılan, neden olduğunu bile hatırlamayıp yıllarca konuşmayanlar var.
Halbuki her şeyin başında iletişim yer alıyor. Eğer insanlar kendini doğru ve net bir şekilde ifade edebilseydi, görüş ayrılıkları yine olurdu ancak insanlar karşısındakini önce anlar, ondan sonra fikrine katılmaz ve saygı çerçevesinde kendi istediği doğrultuda hareket ederdi.
Teknik olarak iyi olmak her şey değil. İnsanları aynı sayfada toplayabilmek, onları aydınlatabilmek ve takım ruhunda işler çıkarabilmek de bir o kadar önemli. Örneğin, ben takımım için yaptığım mülakatlarda kendini ifade yeteneğine teknik yeterlilikten daha çok önem veriyorum.
Kendinizi ifade yeteneğiniz sizin süper gücünüz. Bu konuda kendinizi ne kadar geliştirirseniz, mesleğiniz o kadar kolay bir hale gelecek. İnsanlar sizi sevecek, faydalı bulacak, size yanaşmaktan çekinmeyecek. Mesleğiniz ne olursa olsun, ifade gücünün önemini göz ardı etmemelisiniz!
Yamyamlar & Misyonerler
‘de, da’ eki nasıl yazılır?
Almanya’da nasıl ehliyet aldım?
Harici monitör parlaklığı klavye ile nasıl değiştirilir?
Almanya’da nasıl ehliyet aldım?
Bir şirket neden uzaktan çalışmaya (remote working) izin verir?
-de -da eki ne zaman ayrı yazılır?
Almanya’ya gelmek için yapılan bürokratik işlemler