dekont
🎈 Hayat

Üniversitemizin Akılalmaz Uygulamalarına Bir Yenisi Eklendi

Sayın Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ın rektörlüğünü yaptığı üniversitemiz Ege Üniversitesi’nin birbirinden saçma ve akıl almayacak derecede komik uygulamalarına geçenlerde bir yenisi eklendi.

dekont

Eskiden öğrenci işlerine gidip 1 TL karşılığında, öğrenci kartımızı göstererek öğrenci belgesi alabiliyorduk. Gerçi öğrenci işlerinde çalışanlar genelde zahmet edip mesai saatlerinin bitmesini beklemeyip erkenden çıkıp gittikleri için (11.50’de ve 16.45’te kimseyi bulamazsınız), bazen boşuna gidiyor olsak da yine de uygulama fena değildi.

Ama bu gayet normal bir uygulama olduğu için ve bize zorluk çıkarmayınca mutlu olmayanlar olduğu için (tahminimdir, iddia değildir) artık öğrenci belgesi almak için önce Halk Bankası’na gidip, 1 TL yatırıp, 1 TL’cik için dekont alıp daha sonra bunu öğrenci işlerine götürmeniz gerekiyor.

Şaka gibi ya! 1 TL (normal bildiğiniz madeni para) yatırmak için, açık olduğu mesai saatleri içerisinde bankaya gidiyorsunuz, sıra bekliyorsunuz, 1 TL yatırmanız gerektiğini söylüyorsunuz, haliyle banka çalışanı ile bakışıyor, bakışıyorsunuz, sessizce anlaşıyor ve sonra dekontunuzu alıyorsunuz.

Böylece siz bu sıcakta, iki dersinizin arasında onca yolu teperek öğrenci belgesi almak için ancak vakit bulabilmişken, bir de üniversitenin saçma bürokrasisiyle uğraşıyor, ya dersi kaçırıyorsunuz ya da ya banka ya öğrenci işleri öğle tatiline giriyor, işiniz hepten aksıyor.

Daha da acısı, böyle bir uygulamaya geçildiğini öğrenci işlerinin zahmet edip kimseye duyurmamış olması. Aslında bu konuda öğrenci işlerini suçlamamak lazım. Böyle bir uygulamaya geçildiğini, öğrencilere Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı ile konuşup mail atarak duyurlamalarına gerek yok. Çünkü biz zeki birer üniversite öğrencisiyiz. Telepatik yollardan böyle bir değişiklik olduğunu anlamamış olmamız gerek. Suç bizde.

Anlayacağınız, bu uygulamadan haberi olmayan yüzlerce Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencisi (kısaca mağdur diyebilirsiniz) öğrenci belgesi almak için önce Öğrenci İşleri’ne gidecek, oradan bu müthiş (!) uygulamayı öğrenecek, sonra bu sıcakta taaaa Halk Bankası’na yürüyecek, o çok değerli vaktini orada sıra beklemekle geçirecek, sonra 1 TL yatırıp utanmadan bir de dekont isteyecek, sonra tekrar onca yolu güneşin kabağında yürüyerek Öğrenci İşleri’ne gidecek ve oradaki görevli ilginç bir şekilde erkenden yemeğe gitmemiş ve hala işinin başındaysa bir zahmet öğrenci belgesini verecek…

Bu da yeni uygulama.

Sistem nasıl iyileştirilebilir?

Bence, yatırılan öğrenci belgesi parası için 5 TL hesap işletim ücreti ve 10 TL katkı payı alınarak, öğrenci belgesi parası yatırmak için Halk Bankası’ndan hesap açtırmayı zorunlu tutarak ve alınan dekont Öğrenci İşleri’ne götürülmeden önce SKS (Mediko) ve Rektörlük’e onaylattırılması zorunlu tutularak sistem biraz daha iyileştirilebilir. (!)

Bitirirken

İsterseniz, sayın büyüklerimizin üniversitemize getirmiş olduğu diğer akılalmaz uygulamalara bir göz atalım:

  • Gece 12’den sonra önünde güvenlik olan kapıdan kampüse öğrenci olduğumuz halde girmememiz, yolgeçen hani gibi olan başka bir kapıdan herkesin elini kolunu sallaya sallaya kampüse girmesi.
  • Öğrenci Köyü’ne yaklaşık 6 aydır internet verilememesi. Rektörümüzün bu konuda garip garip söylemlerde bulunması.
  • Staj işlemlerinin tamamlanabilmesi için, okulumuzun (Bilgisayar Mühendisliği) bizden öğrenci belgesi istemesi. (Üniversite kendi kendine öğrenci belgesi ister.)
  • Üniversitenin herhangi bir bölümünde yarı zamanlı işe başlayabilmek için, dekanın sizin öğrenci olduğunuzu onaylaması gerekiyor. Öğrenci İşleri onaylarsa olmuyormuş, illa da dekan kendisi onaylayacakmış. Sanki tüm öğrencileri ezbere biliyor…
  • Şenlik alanının tekrar dizayn edilerek bir konser alanına dönüştürülmesi ama daha sonra kullanılmayıp konserlerin SKS otoparkında yapılması. (Madem kullanmayacaktınız niye yaptınız diye sorarlar adama.)
  • Öğrenci kartlarımızın arkasında “Bu kartın mülkiyeti Vakıf Bankası’na aittir, istendiğinde iadesi zorunludur.” yazması ve öğrenci olup olmayacağımıza hesap bile açtırmak istemediğimiz bir bankanın karar vermesi. (Sana mı kaldı lan benim öğrenciliğim?)
  • Öğrenci kartlarını almak için telefon numaramızı Vakıf Bankası’na verme zorunluluğu. (Sayın Vakıf Bank, buradan size sesleniyorum, son iki rakamını ters verdim numaramın, beni nah ararsınız. Yok sonra şöyle avantajlı tarifemiz var, şöyle kredi kartımız var deyip duracaksınız…)
  • Araç pulu olunca aracınızın kampüse alınması, araç pulunuz olmayıp öğrenci kartınızı gösterdiğinizde kampüse girememeniz.
  • Ikea – Forum Bornova kapısının hala “kapalı” olması.
  • Konservatuar yolunun sonundaki kapının kapalı olması ve insanların miniminnacık kapıdan geçmek için sıra olması.

Peki ya siz?

Siz nelere gıcık oluyorsunuz?
Ege Üniversitesi genelinde ya da üniversitemizdeki bölümünüzde sizin fark ettiğiniz saçmalıklar neler?

Dipnot

Sonra üniversite logosunun üstünü çizince Umut üniversitenin logosunu çizdi oluyor, bunlar hiç göze batmıyor nedense.

Ek 1

Gelen yoğun tepkilerden sonra üniversitemiz bu uygulamadan vazgeçmiştir. Para artık aynı binadaki bir vezneye yatırılmaktadır.

👋 🚨 Yeni yazılardan haberdar olmak ister misiniz? 👇

Üniversitemizin Akılalmaz Uygulamalarına Bir Yenisi Eklendi 15 yorum aldı.

  1. Hep çağdaş üniversite olmakla övünen ege üniversitemizin gerçek yüzü.Bazen öğrencileri buradan uzaklaştırmak için yapıldıgını düşünmüyor değilim açıkçası=) Ağzına yüreğine sağlık umut benim de yeni haberim oldu açıkçası bu uygulamadan…

  2. Ege Üniversitesi Bilgisayar mühendisliğinin öğrenci alımında 17 binlere kadar düşmesine oturduğu yerden hayıflanmaktan başka bişi yapmayan öğretim üyeleri. Ve koskoca üniversitede Tıp erkil yaşam biçimini destekleyen rektörlerin bilgisayar mühendisliği bölümünü iyileştirmek için kıllarını bile kıpırdatmamaları. sanki her sene puanlarının düşmesi işlerine geliyormuş gibi bi imaj oluşturmaları (nedense bu olay bana öğrenci köyünü netsiz bırakma politikasıyla paralel görünmüştür hep). hangi bilgisayar mühendisliğinin puanı 5 yılda 10 bin kişi geriye gitmiştir son yıllarda acaba?

    son günlerde bölümde duyduğum en saçma cümleler:
    1. stajlar bir ayın 15 inden diğer ayın 14 üne kadar yapılacaktır, yoksa kabul olmaz. (favorim)
    2. bölümün sitesini php de 0’dan yazalım (Ata Önal)
    3. öğrenci: hocam oğuz hoca domain model çözümünü vermişti ama bu çizdiğinizden çok farklı. O. A.: Beni ilgilendirmiyo arkadaşlar(ben böyle ezberledim) böyle çözülüyo bu.
    4. bölümümüze çok güzel hd projektörlerin alındığı ama onlara yeni bilgisayar bağlamanın henüz akıl edilemediği ve bundan dolayı bulanık bir ekranın hd olarak duvara yansıtılmaya çalışıldığı şu günlerde, benim bir öğretim üyesine “hocam b4 e de güzel bi bilgisayar koyarsak daha güzel görüntü alırız” dediğimde karşılık olarak “hocanız yeni projektör koydurdu o yetmiyo mu” diye bi cevap almam.

  3. Ben sadece araç pulu olmadan kampüse girebilme kısmının doğru olmadığını söyleyeceğim. Zaman zaman kampüse arabayla geldiğim oldu ve araç pulum yok ama çoğu zaman öğrenci kartımı bile göstermeme gerek kalmadan içeri girdim.

    En son geldiğim tarih ise 21 Nisan 2010 üstelik bu sefer benim öğrenci kartım bile yoktu. Erasmus olduğumdan daha öğrenci işlerine gidip de kartımı alamadım. Ama yine kampüse sorunsuz girdim. Onun dışındaki sorunlara çok kısa ve klişe bir şekilde “Burası Türkiye.” diyebilirim.

    1. @canburak: Ben anlatmakla uğraşmayayım, sen özleme sor o anlatsın ayrıntıları. Öğrenci Köyü’nün önündeki uygulama böyle. Kadın kafasına esince içeri alıyor, kafasına esince almıyor. Kartını göstermen de fayda etmiyor. İster doğruluğuna inan, ister inanma.

  4. İlla da Halk Bankasına gidip sıra beklemeye ne gerek var.Girersin int.bankacılığına,yaparsın EFT.1 TL.için 2,5 TL(Yapı Kredi Ban.nın aldığı ücret) ücret ödersin .İşlem tamamdır:))

  5. Canburak evet senin olduğun zamandan beri baya değişti. Araç pulumu alana kadar neler çektim. Ana kapının dışındaki yerlerde öğrenci kartıyla dahi almıyorlardı.

  6. gerçekten icler acısı bir durum 1 tl lik bir işlem önce banka kuyruğu eziyeti sonrada basit bir öğrenci belgesi alma işi öğrencilik egede daha zor 🙂

  7. Öğrencilere harçsız pasaport şeysi kapsamında harçsız pasaport almak için gerekli belgeleri öğrenci işlerine götürdükten sonra 5 kişinin imzalayacağı belgeyi almak için 1 hafta beklemeyi geçtim, belgeyi almaya çok yaklaşmışken 5 TL istenmesi ve bunun ne için istendiği sorulduğunda belgeyi almak için vermem gereken bir ücret olduğunun söylenmesi üzerine böyle bir olayın olmadığı bilincimde olduğumu ve bunu yutmayacağımı söyleyince paranın bağış parasına dönmesi. Bağışın ne olduğu ve nasıl yapıldığını herkes biliyordur ancak öğrenci işlerindeki o bayanın bundan haberi yok sanırım. Tabi sonradan bağış parası olması olayın asıl ilginç olan yönü. Tabi iş burda bitmiyor, bağış yapmak istemediğimi söyleyince bu seferde Ege Orman Projesi devreye giriyor. Baştan beri istenilen 5 lira bu seferde Ege Orman Projesi’nde bir ağaca dönüşüyor birden. Zavallı 5 lira belge bedeli olarak dipte başladığı macerasını bir ağaç olarak zirvede tamamlıyor. En başta bana orman için bir ağaç bağışlamak isteyip istemediğim sorulsa belki 1 değil 2 tane bağışlayacağım. Ancak her türlü hile hurda ile o 5 liraya göz dikmiş olmaları beni ağaç bağışlamaktanda uzaklaştırıyor. Bunu ilettiğimde öğrenci işleri daire başkanlığı başkanıyla görüşüp derdimi ona anlatmamı söylüyor bayan. 30-40 dk başkan beyin müsait olmasını bekleyip odasına girmeyi başarınca durumu konuşuyoruz bir 10 dakika. Bilinç, saf olmayan, yolamayacakları biri olduğumu anlayınca harçsız pasaport belgesini aslında vermek zorunda olmadıklarını ama insiyatiflerini kullanıp(!) verdiklerini 5 liranında ormanlar için kullanıldığını vs söylüyor. Varsa 5 lirayı vermemi rica edip yoksa önemli olmadığını ekliyor. Bende teşekkür edip odasından çıkıp belgemi almak için tekrar o bayanın yanına dönüp zaferimi söyleyince önce inanmıyor gerçekten başkanla görüştüğüme arayıp öğrenince kuzu kuzu belgeyi veriyor. 5 lira için 1 saat kaybetmiş gizi gözüksemde hem mesai saatlerinin hakkını vermeyip hemde böyle oturdukları yerden öğrenci yollamaya çalışan kişilere yenilmediğim için mutlu ordan ayrılıyorum.

    Bir başka olay ise ingilizce transkript alırken başka bir bayanın normalde 1 lira “kırtasiye masrafı” alıyor olmasına rağmen bu sefer 3 lira istemesi üzerine yine sebebini soruyorum ve aldığım cevap: “bu ingilizce”. Gülsen mi ağlasan mı. Sanki oturup tek tek ingilizceye çeviriyor Türkçe transkripti.

    Çok fazla uzadığı için diğer olayları şimdilik geçiyorum. Arada eserse yazarım yine.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir