🎈 Hayat, 🧐 Kişisel

Ege Üniversitesi’nin Güvenliğinin Görevi Bizim Canımızı ve Malımızı Korumak Değilmiş

ege universitesi logoBaşlıkta yazanı ben demiyorum, güvenlikteki amca bunu bizzat kendisi söyledi (daha doğrusu bağırdı) bana. Demek ki görevleri orada oturup 37 ekran televizyonlarını seyretmekmiş, bunu da ben çıkardım.

Olay Öncesi Bilgilendirme

Bilenler bilirler, Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği binasının hemen yanında bir bisiklet parkı var. Doğru hatırlıyorsam geçen sene yaza doğru yapılmış olması lazım. Bisikletlerimizi bir süredir oraya park ediyorduk.

Bu bisiklet parkı, Üniversite’den Bornova Metro’ya açılan çıkış kapısından 10-15, taş çatlasın 20 metre uzaklıkta. Hemen girişteki güvenlik kulübesinin doğrudan görüş alanı içinde. Tepesinde güvenlik kamerası var.

Ancak buna rağmen başımıza bisiklet hırsızlığı vakaları geldi. Hem de öyle bir tane de değil, 5-6 tane. Tam sayıyı bisikleti çalınan mağdurlardan öğrenmek lazım. Lütfen bu hırsızlıkların hepsinin güvenlik kulübesinin hemen hemen 10-15 metre uzaklığında, bölüm binasının girişinin dibinde, gündüz vakti ve güvenlik kamerasının olduğu bir yerde meydana geldiğini unutmamak lazım.

Kısacası hırsız dadanmıştı.

Bu haberi öğrendiğim anda, kışın da gelmesinin etkisiyle bisikleti apartmana park ettim ve okula tabana kuvvet gelmeye başladım.

Bisikleti Korumanın Yolları…

Yaza yaklaşırken, havalar da ısınınca, bisikleti apartmandan çıkardım, bakımını yaptırdım ve okula bisikletle gelmeye karar verdim tekrardan. Ancak bisikletimi güvenli bir yere park etmeye kararlıydım.

Birkaç gündür bisikletle gelip gidiyordum. Bisikleti olup olabilecek en güvenli yer olduğuna inandığım, güvenlik kulübesi ile metroya bakan kapının hemen yanındaki duvar arasındaki bir metrelik açıklıkta bulunan ışıklandırma direği olduğuna kanaat getirdim.

Sonuçta güvenlik kulübesine 30 santim uzaklıktaydı, güvenlikçilerin sürekli izledikleri 37 ekran televizyon ile aynı yöndeydi ve çalınmasına imkân yoktu.

Çalınmadı da. Ama engeller bitecek gibi değildi…

Bugünkü Olay

Bugün (bu yazıyı yazmaya başladığım gün olan 16 Mart 2011 Çarşamba günü) birkaç gündür yaptığım gibi yine evden çıkıp, bisikletimle okula geldim. Bisikletimi güvenli bir yere park etmek istedim.

Güvenlik ile metroya açılan kapı arasındaki direğe gitmeye üşendim, güvenliğin tam karşısındaki direğe park edeyim dedim.

Bisikleti direğe çektim, zincirimi çıkardım, tam kilitleyeceğim, güvenlikçi amca bana seslendi. “Oraya bisiklet park etmek yasak, git bisiklet parkına park et.” Eminim ki normal koşullarda haklı olabilirdi, eğer o kadar bisiklet çalınmasaydı zaten ben de direğe park etmezdim.

Ben de güvenliğe dedim ki, “Abi orada bisikletler çalınıyor, ben burada gözünüzün önünde olmasını istiyorum. Kaç tane bisiklet çalındı oradan biliyor musunuz?”

“Beni ilgilendirmez oraya park et.”

“Çalınmasını engelleyecek, göz kulak olacak mısınız?”

Adam ne dese beğenirsiniz?

“Ben senin bisikletinin bekçisi miyim?”

Aynen bunu dedi. Kulaklarımla duydum. Bunu duyduğuma %100 eminim. Kelimesi kelimesine şunu dedi:

“Ben senin bisikletinin bekçisi miyim?”

Benim şalterler attı. Abi pardon ama sen güvenliksin. Malımıza canımıza sen sahip olmayacaksan kim olacak? Bisikletimin bekçisinin yoldan geçen amca veya metronun makinisti veya Ege Fotokopi’deki abi olma olasılığı var mı? Sen güvenlik değil misin? Kampüsün güvenliği?

Bunu kendisine de dedim. Gelen cevap “Bana ne ya, seninle mi uğraşacağım.”, “Bisikletin çalınırsa çalınsın, benim sorunum mu?” tarzı şeyler oldu. Bunları diyenin üniversitenin bünyesinde çalışan bir güvenlik elemanı olduğunu unutmayalım.

Tartışma baya alevlendi. Karşılıklı olarak seslerimizi yükselttik. Adam ayaklanmaya yeltendi, kulübesinden çıkacaktı. Daha fazlasını sinirden pek hatırlamıyorum sinirden… Elim ayağım titremeye başlamıştı zaten sinirden. Neyse ki, bölümün önünde oturan arkadaşlar ve değerli bir hocam tartıştığımı görerek yanıma geldiler ve beni yatıştırdılar. İşler daha da büyümeden böyle olması çok iyi oldu. Herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bisikleti bölümün içindeki merdivenlere park ettim.

Bu olayı sınıf temsilcimiz aracılığı ile Bölüm Başkanlığı ile paylaştım. Güvenliğin işini ne kadar özenle (!) yaptığını kendilerine bildirdim.

Parasını biriktirmek için sabahlara kadar çalıştığım, büyük bir hevesle aldığım, spor yapmak için ender fırsatlarımdan biri olan bu bisikleti güvenlik görevlisinin teki görevini ihmal ediyor ve çirkeflik yapıyor diye çaldırmaya hiç niyetim yok.

Bölüm Başkanlığı şikâyetimi dikkate aldı ve süratle çözüm üretti. Hem temsilcimize, hem de Bölüm Başkanlığı’na gösterdikleri hassasiyetlerden dolayı teşekkür ederim.

Bisikletler Güvende

Ata Hoca’nın direktiflerine göre yarın B6 tarafındaki merdivenlerin alt kata inen kısmı açılacakmış ve temizlenecekmiş. Bölüm öğrencileri arka kapıdan kartlarını basıp, bisikletleri ile birlikte bölüme girip, bisikletlerini bu merdivenlerden alt kata indirip oradaki demirlere park edebilirlermiş.

İleriki dönemlerde bisiklet parkının komple aşağı taşınması da düşünülebilirmiş.

Bisikleti ön kapıdan içeri sokup koridor boyunca bisikletle geçilmemesi önemle rica olunurmuş.

Bisikleti çaldırmak mı, yoksa birkaç basamak indirmek mi derseniz, tabiki indirmek! Binaya kartla girildiğinden çok çok daha güvenli.

Bitirirken

Kavga anında beni yatıştıran hocama, arkadaşlara ve Ata Hoca’ya gösterdikleri hassasiyetten dolayı teşekkür ederim.

Güvenlik görevini yapan (!) o amcaya ise kimin torpiliyle işe geldiğini, tüm gün boyunca 37 ekran televizyonda bir şeyler izlemenin nasıl bir şey olduğunu ve görevini ihmal edip oturduğu yerden para kazanmanın vicdanını hiç mi sızlatmadığını sormak isterim ama tabi sorarsam yine kavga çıkar.

Tabi bir de, “güvenliğin” ne iş yaptığını da sormak isterim, çünkü ona göre “bana ne senden” “bana ne senin bisikletinden”. Kısaca, ne bizim güvenliğimiz ne de malımızın güvenliği umurunda olmadığına göre bu adamın orada varoluş amacı ne onu ben de çok merak ediyorum.

Tabi bunu sorarsam yine kavga çıkar.

Ayrıca bu güvenlikçi abiyi, Koruma ve Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne şikâyet etmeyi de düşündüm ama bir şey çıkacağına kesinlikle ve kesinlikle inanmadığımdan böyle bir şeyle uğraşmayacağım bile. Diğer güvenliklerin de çok farklı olduklarını sanmıyorum. Neden derseniz, şu yazımı okumanız yeterli olacaktır.

Sözün Özü

Bu güvenlikten bir cacık olmaz, kampüste gezerken arkanızı kollayın, başınıza her şey gelebilir. Güvenliğe 10 metre uzakta olsanız bile bir şey değişmez çünkü bu onları ilgilendirmez.

👋 🚨 Yeni yazılardan haberdar olmak ister misiniz? 👇

Ege Üniversitesi’nin Güvenliğinin Görevi Bizim Canımızı ve Malımızı Korumak Değilmiş 12 yorum aldı.

  1. Kulübesinden çıkmış ve bir "insan"ın söylediklerini umursamamış. Kendi dilinde sesler çıkarmış. Yazıda bekçi kod adıyla geçiyor 🙂 Yorumum bu kadardır!

  2. Güvenlik gerçekten hiç bir iş yapmıyor ve hiç bir şeyi umursamıyor. İki akşamdır artık şansıma mı denk geliyor bilmiyorum ama otoparkın önünde zil zurna sarhoş bir grup taşkınlık yapıyor, bağırıp çağırıyor, birbiriyle boğuşuyor, güvenliğin hiiiç umurunda değil. Görmemişlerdir diye düşünmek istiyor insan ama vardiya değişimi yapıyorlardı ve hepsi dışarıda, görmemelerine imkan yok:)
    2 hafta önce İTÜ kampüsündeydim, orda ise güvenlik çok farklı, hem davranış bakımından hem de güvenlik seviyesi bakımından. Kapıda herkesin kimliği kontrol ediliyor, hem de en yoğun giriş saatlerinde bile. Başka üniversitelerin iyi yanlarını örnek almak bu kadar zor olmamalı bence.

    1. EDİZ İTU KAÇ GİRİŞİ VAR KANPUSTE METRO YADA OTBUS ÇALIŞIYORMU YADA DİŞ HASTAHANESİ VARMI ?

  3. Aradığın hak hepimizin hakkı, canı.. tebrikler sana ama peşinide bırakma eğer biraz zamanın varsa bir dilekçe yazarak (bu kadar ayrıntılı değil 🙂 güvenlik görevlilerini lütfen şikayet et. (belki birgün biri dikkat eder,1,2 dilekçe daha gider..) biz hacettep'de güvenliğin dağ başındaki bir üniversitede çok sıkı önemlerinden şikayet ederdik ama Ege'de bildiğiniz dilencinin, satıcının, hırsızın, öğrencinin hep birlikte yaşadığı agora gibi.

  4. ege üni hakkında bilmediklerimiz güzel bir yazı teşekkurler 🙂 bilgilendirdiğin için bizleri

  5. Ben o kadar kı.ımı yırtmama rağmen sözümü dinletememiştim. En azından senin sözünü dinlemişler sonunda ve önlem alınmış.
    Güvenlikler kendi havasında zaten. Bisikletim çalındığında suçlu konumuna düşmüştüm. Yeteri kadar önlem almamışım!

  6. sorunun üzerine gidip çözmeni çok takdir ettim.zaten gördüğüm (ve okuduğum :p) kadarıyla hep böyle yapıyorsun.aman karışmiyim, başım ağrımasın diyen bi tip değilsin.keşke bisikleti çalınan ilk arkadaş da bunları düşünebilseydi ve bu kadar kayıp olmadan hallolsaydı.

  7. İşte size eğlence yöntemi:
    Sabaha kadar nöbet tuttuğu bir anda uyutmuyorsunuz arkadaşı 🙂
    O da güvenlik görevlisi olduğunu hatırlıyor.
    Ha hatırmaladı mı?
    Uyku yok o zaman.

  8. Bisikleti değil 30 cm direğe güvenliğin bacağına bağlasan yine çalınır o bisiklet.. O derece de ilgilendirmez adamı…

  9. Merhaba;

    Burada açıklama güzel şöyle bir şey var. Güvenlik görevlisi yaklaşımı her ne kadar doğru olmasa bile önemli olan güvenlik görevlisinin amacı önemli şuan bahsettiğiniz güvenlik size göre anlattığınız gibi ama şunu unutmayın güvenlik görevlisi kişiye özel değil, bir yere özel bir güvenlik görevlisi tüm bu şartları ele getirmesi biraz zordur.

    Şurada doğru olan kısım güvenlik amiri ne görev verirse onu yerine getirmek zorunda bu nedir? sizin demiş olduğunuz gibi yazıda bisikleti direğe zincir ile bağlamama gelen arabaların şuraya park etmesi telefon ile girmemesi vb. durumlar yani hangi görev verilmişse yaklaşım olarak bu şekilde yaklaşması yanlış bir şey buna diyecek bir şey yok ama dediği gibi kişiye özel değil, normal güvenlik kursuna gitmiş biri olarak şunu demek isterim.

    Kursta öğretilen bilgiye göre örnek olarak sınıf içerisinde silahlı bir olay oluyor. Burada güvenlik görevlisi müdahale edemez. veya aile içi kavga oluyor buna müdahale edemez. Kavga çıkacak buna müdahale edemez. Peki ne yapar. bunu genel kolluk kuvvetlerine bildirmesi gerekiyor. duruma göre Kavga mı oldu okul yönetimi adam mı bıçaklandı ambulans ve polise bu gibi durum ile görevlidir.

    Bunun gibi eğitim durumu var. yani sen kapıdan geçerken üzerini gelip eliyle arayamaz bu polis için geçerli çünkü normal hakların vardır. Bunu bilmen önemlidir yapması gereken ne peki? detektör varsa bunun ile araması veya çantası varsa içerisini göstermesi çantanın söylenir. kişi buna uymazsa görevi nedeni ile içeri almayabilir.

    Bunlar örnek olup şuan türkiye 'de bir güvenlik görevlisi 12 saat çalışıp 12 saat istirahat gibi şartlar ile 600 – 800 YTL arası fiyatlar ile çalışıyor buda sinir gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Birde buna güvenlik görevlisinin dahili olmayan görevler yüklenince bu tür sonuçlar çıkıyor şimdi burada okuyan kişiler der ki, bana ne Kardeşim Benim Problemin değil bu konu " diye bilir buda güvenlik görevlisinin verdiği tepki ile aynı tepki

    Burada amacım güvenlik görevlisini korumak yada kötülemek değil, amaç olarak başka sizde demişsiniz normal şartlarda haklı olabilirdi diye ama görevi o burada ne yapılabilir. Bu gibi durumlar ile bir arkadaşın varsa bisikleti birbirinizin bisikletine zincirlemek yada bu konu ile ilgili okul yönetimine gidip çare üretilebilir.

    Bunlar ne derseniz bisiklet parkı için güvenlik görevlisi değil, amacı değil, zaten bir çalışan belirlenebilir mesai saati içerisinde sonuç olarak okula ücret ödüyorsunuzdur bu ücretin bir kısmı ile okul saati içerisinde bu kişi kart ile bisiklet kontrolü yapabilir.

    Bu gibi çözüm üretile bilir. Burada yaklaşım doğru değil, güvenlik kişinin bir birinizi tetiklemiş siniz 🙂 açıkçası

  10. Selam,

    Bu gibi durumlarda üst mercilere başvurmanızı öneririm. Sözgelimi, güvenlik görevlileri ilgili sorunlarınız olduğunda üniversitenin Koruma Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne şikayetinizi iletebilirsiniz (Kampüs Girişinde). Sözlü değil yazılı şikayet yapmanızı ve şikayetinizin kopyalarını rektörlük, bölüm başkanlığı gibi mercilere de göndermenizi öneririm.

    Söz uçar, yazı kalır..

    Sevgiler,

    Önder.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir