Office with a logo on the door
💻 Bilgisayar, 🎈 Hayat, 💾 Programlama

Yeni Bilgisayar Mühendislerine Tavsiyeler – Bölüm 2

Mezun olduğum günden bu güne kadar dört farklı firmada çalıştım. Birçok güzel anı ve birçok tecrübe biriktirdim. Bu yazı dizisinde kendimce önemli bulduğum birkaç tavsiyeye yer vermek istedim.

Üniversiteden mezun olmamdan bu yana 9 sene geçti. 9 sene dile kolay… Mezun olduğum günden bu yana aralıksız olarak Bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum. Şimdiye kadar dört farklı firmada çalıştım. Birçok güzel anı ve tecrübe biriktirdim.

Bu yazı dizisinde kendimce önemli bulduğum birkaç tavsiyeye yer vermek istedim. Diğer tavsiyelere ulaşmak için buraya tıklayın.

Tavsiye 2: Yaptığınız işin hakkını verin

Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz.

İnsanın aynası işidir, söze bakılmaz.

100% katıldığım bir söz. Hiçbir şey üretmeden, aralıksız olarak konuşabilir, ne kadar mükemmel olduğunuzu, ne de başarılı bir iş çıkardığınızı anlatabilirsiniz. Hatta, buna bazı insanları inandırabilirsiniz. İnsanlar ciddi ciddi sizin çok başarılı olduğunuzu düşünenilir. Tebrikler! Başarılı bir politikacı oldunuz. Ancak politikacı değilseniz, üzgünüm, mesleğinizde başarılı değilsiniz.

Yaptığınız işin hakkını vermelisiniz. Bunun için gerekli olan bilgi birikimine sahip olmak için sürekli kendinizi geliştirmelisiniz. Yeniliklere ve öğrenmeye açık olmalı, başkalarından yaptığınız iş, ürettiğiniz sonuç ve kullandığınız yöntem konusunda geri bildirim istemelisiniz.

Kendimi nasıl geliştirebilirim?

Kural: Asla bir konu hakkındaki her şeyi bildiğinizi düşünmeyin. Bu dünyada o konuyu sizden daha iyi bilen en az bir kişinin olduğunu unutmayın.

Bunu kabul ettiğinizde davranışlarınız öğrenmeye daha yatkın olacağınız şekilde değişmeye başlayacak. Bildiğiniz konuların bilmediğiniz yönlerini fark etmeniz daha kolay olacak. İnsanlara karşı daha alçak gönüllü yaklaşacaksınız. İnsanlar bilginizin aksine bir görüşle geldiklerinde, sağlıklı bir tartışma ortamı içerisinde onların bakış açılarını sorgulayabilecek ve belki de yeni bir şeyler öğrenebileceksiniz.

Lütfen bilgisi olmadan fikir sahibi olan, başkalarını dinlemek yerine körü körüne kendi bildiğini savunan o kişi siz olmayın. Bırakın o kişiler kendi dünyalarında takılsınlar. Siz, onlara “he he” deyip geçen, gerçek bir öğrenme hevesi ile bilgisine bilgi katan ve gerçekten tecrübeli insanlarla sağlıklı tartışmalar yapabilen birisi olun.

Asla öğrenmeyi bırakmayın

Bilgisayar mühendisliği sürekli yeni bilgiler, yeni teknolojiler öğrenmeyi gerektiren bir meslek. Bu meslekte bir yıl önceki bilgiler, bir sene sonrasında eskimiş olabiliyor. Bu nedenle sürekli olarak gelişmeleri takip etmeniz gerekiyor.

Bunu yapmamanız halinde, zamanın gerçeklerinden kopmaya, beklentileri karşılayamayan çözümler üretmeye başlarsınız. Bunun uzun bir süre devam etmesi halinde, “dinozor” olarak tabir edilen, kendi döneminin teknolojisini çok iyi bilen, ancak bildiği teknolojilerin artık pek bir işe yaramadığı birisine dönüşebilirsiniz. Yeni iş bulmakta bile zorlanabilirsiniz.

Örneğin, Delphi zamanının popüler programlama dillerindendi. Ancak günümüzde bu teknolojiyi avcunuzun içi gibi bilmek malesef size çok bir avantaj sağlamıyor. Halen bu teknolojiyi kullanan bazı firmalar sizinle ilgilenebilir. Ancak, kendinizi çok limitli ve geleceği olmayan bir durumda bulabilirsiniz.

Herkesin her konuda bir fikri var…

Maalesef. Keşke Star Trek’teki trikoder gibi bir cihaz olsa, insanlara tutup analiz etsek ve insanların her konuda gerçekte ne kadar bilgi birikimi olduğunu görebilsek… Ama yok. Ağzı olan konuşuyor. Bazıları çok bazıları az konuşuyor. Ve sizin bu kişilerin ağzından çıkanların zaman kaybı olan bir laf kalabalığı mı, yoksa dinleyip öğrenilecek bir kaynak mı olduğuna karar vermeniz gerekiyor.

Benim size önerim, size anlatılanları, dinlediğiniz kişiye belirli bir “ciddiye alma puanı” vererek dinlemeniz.

Örneğin, bir konferansta iki kişi ile tanıştınız. Bu iki kişi de, yeni öğrendiğiniz konuda size tavsiyeler veriyor. Bu tavsiyelerden bir kısmını anlamıyor, bir kısmına ise çekince ile yaklaşıyorsunuz. Ancak bilen insanların tecrübesinden de yararlanmak istiyorsunuz.

Bu iki kişiden birisini, başka bir konuşmada, kendinden emin bir şekilde, Dünya’nın düz olduğunu ve bunu uydu fotoğraflarından gördüğünü ve bunun herkesin bildiği bir şey olduğunu, bunu bilmeyenlerin gerçek mühendis olmadığını anlatırken duydunuz. Bu kişiye verdiğiniz “ciddiye alma puanı”nı sıfıra indirip, bir paket çekirdek alıp, bu kişinin nasıl atıp tuttuğunu izleyebilirsiniz. 🙂

Diğer kişiyi ise, başka bir konuşmada, eski işyerindeki ölçeklendirme ile ilgili tecrübelerini anlatırken duydunuz. Ölçeklendirme sizin de tecrübeniz olan bir konu ve bu yüzden bu kişinin anlattıklarını değerlendirebiliyorsunuz. Bu kişinin tecrübeleri ve anlattıkları sizin bilgilerinizle uyuştu. Bu kişinin gerçekleri değiştirmediği, abartmadığı ve anlattığı konularda fikir sahibi olduğuna karşı güveniniz arttı. Bu kişiye verdiğiniz “ciddiye alma puanı”nı yükseltmelisiniz.

İnsaları kafanızda bu şekilde sınıflandırmak duygusuz, makine gibi veya acımasız gelebilir. Ancak malesef herkesin her konuda fikri olan bir dünyada kendinizi korumak ve boşa vakit kaybetmemek için bir çeşit filtreye de ihtiyaç oluyor.

Böyle bir filtreyi sadece işiniz ve işiniz konusundaki sosyal ilişkileriniz için önerdiğimi belirtmeliyim. Kişilere verdiğiniz puanları kimseyle paylaşmamanız gerektiğini ve puanı ne olursa olsun insanlara saygıda kusur etmemeniz gerektiğini söylememe ise gerek yok sanırım!

Kendi kendimi nasıl ölçerim

Yaptığınız iş konusunda hem yöneticinizden hem de takım arkadaşlarınızdan sürekli geri bildirim almalısınız. Ancak bunların yanı sıra, kendi kendinizi de değerlendirmeniz, özeleştiri yapmanız da çok önemli.

Bunu kafanıza estiği gibi, hislerinize güvenerek yapabilir ve “bence iyi bir iş çıkardım” veya “daha iyi yapabilirdim” diyebilirsiniz. Ancak biz mühendisiz. Bunu daha yapısal yapabiliriz. Böylelikle daha objektif bir özeleştiri yapabiliriz.

Eğer yaptığınız iş konusunda kendinizi değerlendirmek istiyorsanız veya başkalarından yapısal bir şablon içinde geri bildirim istiyorsanız aşağıdaki soruları veya benzerlerini sorabilirsiniz:

  1. Bu işi bir daha yapsam neleri farklı yapardım?
  2. Bunu nasıl daha iyi bir hale getirebilirim?
  3. Ne konularda gereksiz yere vakit harcadım, gereğinden fazla mühendislik eforu gösterdim?
  4. Bunu nasıl daha kaliteli yapardım?
  5. Bunu nasıl daha hızlı yapardım?
  6. Müşteriye nasıl daha hızlı veya daha çok fayda sağlardım?
  7. Bu işin yapımı sürecinde neler iyileştirilebilirdi?

Yaptığınız işin hakkını verdiğinizi gösteren işaretler

  1. İnsanlar size bir konu hakkında birden fazla kez danışıyor.
  2. Birine bu konuyu öğretebiliyorsunuz.
  3. İnsanlar size yaklaşmaktan çekinmiyor.
  4. Ürettiklerinizin, elinizdeki sınırlar dahilinde olabilecek en iyisi olduğunu düşünüyorsunuz.
  5. Kendinizi sürekli geliştirmeniz gerektiğinin farkındasınız.
  6. Yeni fikir ve teknolojilere açıksınız ve eğer yapacağınız iş için uygsunsa denemeye hazırsınız.
  7. İşinizle ilgili kararlar alırken, kişisel fikirlerinizi değil iş için en uygun olanı tercih ediyorsunuz.
  8. İşinizle ilgili kararlar alırken, “size en az dokunanı” değil, iş için en uygun olanı tercih ediyorsunuz.

Yaptığınız işin hakkını tam vermediğinizi gösterebilecek davranışlar

  1. Çözmeye başladığınız problemi tamamen anlamak yerine, günü kurtaracak “işi bir sonrakine iteleyecek” bir çözüm buldunuz ve bu size yetti.
  2. Bir arkadaşınız yapmanız gereken işi çok daha hızlı yapmanızı sağlayacak bir araç önerdiği halde, kafayı çalıştırıp yeni bir şey öğrenmek istemediğiniz için ne olduğuna bakmadınız bile.
  3. Duyduğunuz terimleri anlamadığınızda araştırıp öğrenmeye çalışmıyorsunuz.
  4. Gözünüz sürekli saatte ve işe konsantre olmuyorsunuz.
  5. İşte sizden beklenen değerler yerine kendi değerlerinizi ön planda tutuyorsunuz. Örneğin, size ürünü markete sürme hızı için optimize etmenizi, kalitenin çok da önemli olmadığını belirtmelerine rağmen, ürünü üç katı sürede ama kaliteli yapmak konusunda ısrarcısınız.
  6. Hatalı olabilecek teknik veya ürün (product) kararlarını ilgili kişilerle paylaşmıyorsunuz.

Bitirirken

Siz ne dersiniz? Eğer sizin de işin hakkını vermek konusunda eklemek istedikleriniz varsa, lütfen yorum bırakarak ekleme yapın. 😍👇

👋 🚨 Yeni yazılardan haberdar olmak ister misiniz? 👇

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir