IMG 20160624 211855
💻 Bilgisayar, 🎈 Hayat, 💾 Programlama

Yeni Bilgisayar Mühendislerine Tavsiyeler – Bölüm 3

Bilgisayar Mühendisliği, yıllarca kullanılacak projeler üzerinde aylarca emek sarf etmek ve milyonların kullanacağı yazılımlar geliştirmek anlamına geliyor. Bu da çok ciddi ve sürekli bir zihinsel güç gerektiriyor.

Elbette bu emeğin de bir karşılığı var. Ve siz bu karşılığı istemekte sonuna kadar haklısınız.

Üniversiteden mezun olmamdan bu yana 9 sene geçti. 9 sene dile kolay… Mezun olduğum günden bu yana aralıksız olarak Bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum. Şimdiye kadar dört farklı firmada çalıştım. Birçok güzel anı ve tecrübe biriktirdim.

Bu yazı dizisinde kendimce önemli bulduğum birkaç tavsiyeye yer vermek istedim. Diğer tavsiyelere ulaşmak için buraya tıklayın.

Tavsiye 3: Hak ettiğiniz maaştan daha azına evet demeyin 💰

Bilgisayar mühendisliği, bu işi “format atmak” zanneden kişiler tarafından “ooh ne güzel tüm gün masa başında oturuyorsun, bir de maaş alıyorsun” olarak görülebiliyor. Bu kişiler herhalde bizim gün boyunca Twitter’da, Instagram’da gezdiğimizi düşünüyor. Ancak, gerçekte bilgisayar mühendisliği aslında kolay bir meslek değil.

Bilgisayar mühendisliğinin fiziksel olarak herhangi bir güç gerektirmediği doğru. Ancak saatlerce konsantre bir şekilde yazılıma odaklanmak, belki de yıllarca kullanılacak projeler üzerinde aylarca emek sarf etmek ve milyonların kullanacağı yazılımlar geliştirmek çok ciddi ve sürekli bir zihinsel güç gerektiriyor.

Elbette bu emeğin de bir karşılığı var. Ve siz bu karşılığı istemekte sonuna kadar haklısınız.

Aldığınız maaş sizin kontrolünüzde olsun

Eğer bu yazıdan beklentiniz, bilgisayar mühendislerinin aldığı maaşların şehirlere göre dağılımı ise bunu öğrenmek için Control + W tuşlarına aynı anda basabilirsiniz.

Hala benimle olduğunuz için teşekkürler. 🙂 O zaman felsefi yazımıza devam edelim.

İş teklifi aşamasında bilgisayar mühendislerine teklif edilen maaşı etkileyen en önemli faktörler gördüğüm kadarıyla aşağıdakiler:

  • Kaç senelik tecrübeniz olduğu
  • (Bazı şirketlerde) eğitim durumunuz
  • Bildiğiniz teknolojiler (frontend, backend, Android, JAVA, node vs.)
  • Şirketin bulunduğu ülke
  • Çalıştığınız şehir
  • Şirketin tipi (Kurumsal vs. Startup)
  • Şirketin maaş politikası
  • Kendinizi pazarlama ve kendi reklamınızı yapma yeteneğiniz
  • Pazarlık yapma yeteneğiniz

Gördüğünüz üzere bu faktörlerin önemli bir bölümü sizin kontrolünüz altında olan şeyler.

En çok neyin önemli olduğuna karar verin

Öncelikle şu konuda anlaşalım. Eğer aşırı şanslı biri değilseniz işiniz konusunda her istediğiniz olmayacak. İstediğiniz bazı şeyleri elde ederken, bazılarından vazgeçmek zorunda kalacaksınız.

Örneğin, sizin için en önemli olan şey kendi memleketinizde çalışmak ise, büyük bir şehirdeki şirketten gelen “Takım Liderliği” rolünü reddetmek durumunda kalabilirsiniz. Üstelik bu rolü istemenize rağmen! Aslında siz az önce bir seçim yaptınız. İki tane istediğiniz şey vardı ve birini diğerinin önüne koydunuz.

Aynı kontrolü alacağınız maaş konusunda da sağlamalısınız. Mesleğin sadece para yönüne yoğunlaşıp, “parası iyi oldukça” “ne iş olsa” yapmayı tercih edebilirsiniz. Ya da bazen, kendinizi geliştirebileceğiniz ancak maaşı daha az olan bir işi, parası iyi olan ancak sıkıcı bir işe bilinçli olarak tercih edebilirsiniz. Bu iki seçenek arasında iyi ya da kötü gibi bir ayrım yapmak doğru olmaz. Herkesin beklentisi farklıdır ve siz nasıl hareket etmek isterseniz sizin için doğrusu odur.

Başka bir deyişle, aldığınız maaş önemli. Ancak, maaş konusundaki seçimlerinizin bilinçli ve sizin kontrolünüz altında olması daha önemli.

Kendinize şu soruları sorun

Maaşınızın hak ettiğiniz maaş olup olmadığını anlamak için kendinize aşağıdaki soruları sorun. Bu sorulara verdiğiniz cevapları da göz önüne alarak size teklif edilen maaşın içinize sinip sinmediğini sorgulayın.

  • Bana teklif edilen maaş şirketin maaş politikasına göre uygun bir aralık içinde mi? (Bazı şirketler pozisyonlar için maaş aralıklarını paylaşabiliyor.)
  • Bana teklif edilen maaş aradığım rol için uygun mu?
  • Bana teklif edilen maaş bulunduğum şehrin ortalamasına göre uygun mu?
  • Ben bu düşük maaşı kabullenmek karşılığında ne kazanacağım? (Başka şirketlerde kazanılamayacak tecrübeler kazanmak, yeni bir teknoloji alanına odaklanmak, arzu edilen bir şehire taşınabilmek, daha fazla izin günü, vb.)
  • Ben bu yüksek maaşı kabul etmek karşılığında ne gibi şeylerden vazgeçmek zorundayım? (Daha stresli bir iş, kötü bir yönetici, kötü bir takım, sürekli seyahat, vb.)
  • Bu teklifi kabul etmeye ne kadar ihtiyacım var? (ailevi ve ekonomik durum, vb.)

Size teklif edilen maaş, diğer alternatifleriniz ve nelere odaklanmak istediklerinizi bir araya getirin. Yukarıdaki sorulara cevap verin. Bu teklifin içinize sinen ve sinmeyen noktalarını çıkarın. Eğer teklif “içinize sindiyse” ve bu teklifi kabul etmek sizde pişmanlık veya “kendini enayi gibi hissetme” gibi kötü duygular uyandırmayacaksa doğru yoldasınız.

İçinize sinen maaş = Hak ettiğiniz maaş

Size teklif edilen maaş ister 200.000 EUR olsun, ister asgari ücret… Eğer yukarıdaki yöntemi uyguladığınızda, vardığınız sonuç maaşınızın içinize sindiyse tebrikler, hak ettiğiniz maaşı alıyorsunuz.

Maaş pazarlığı nasıl yapılır?

Konunun felsefik kısmını bir kenara bıralım ve teklif sürecini konuşalım.

İnsan kaynaklarının, patronun veya size kim teklif düzenleyecekse o kişinin amacı sizin hizmetinizi en ucuz fiyata alabilmek. Siz nasıl dükkana gittiğinizde pazarlık yapıyorsanız, aynı mantık. Sizin amacınız ise kendinizi mümkün olan en yüksek fiyattan satmak. İster sevin, ister sevmeyin bu pazarlık yeteneği gerektiriyor. Aşağıdaki çalışmaları yapmak bu fiyatı belirtmenizi ve yükseltmenizi sağlayabilir:

  1. “Piyasa” araştırması yaptınız ve sizin şehrinizde benzer şirketler için sizin ayarınızda bir mühendisin aşağı yukarı ne kadar kazandığını biliyorsunuz.
  2. Daha yüksek bir maaş isteme gerekçeniz olarak kendi “ekstralarınızı” sunabiliyor ve karşınızdakini ikna edebiliyorsunuz.
  3. Size daha düşük maaş teklifiyle gelinmesine sebep olacak açıklarınızı biliyorsunuz ve bunları zaman içinde aşmak için bir planınız var.
  4. Başka görüştüğünüz ve teklif aldığınız iş yerleri var. Bu nedenle şirketlerin tekliflerini birbiriyle yarıştırabilirsiniz.

Hazırlığınızı tamamladıktan sonrası sizin yeteneğinize kalmış. Eğer karşınızdakini ikna edebilirseniz ne mutlu. İkna edemezseniz: Yapılan son teklif içinize siniyor mu?

İş & maaş konusunda katılmadığım bazı popüler söylemler

  1. Eğer bir yerde çok şey öğrenme şansın varsa düşük maaşı problem etme: İş yerinde bir şeyler öğrenmek, kendini geliştirmek ve kendini bir sonraki işine, daha donanımlı bir geleceğe hazırlamak çok önemli. Böyle bir şirkette kalmak için belirli bir ölçüde maaşın düşüklüğü “geleceğe yatırım” amacıyla göz ardı edilebilir. Ancak, eğer işveren bunu kötüye kullanıyorsa ve teklif edilen maaş ciddi derecede düşükse o zaman dur demek gerekir.
  2. Sırf maaş artsın diye şirket değiştirmek kötüdür: Değildir efendim. Asıl aynı şirkette çalışmaya devam ettiniz diye size ortalamanın altında zam yapan, başka yerden teklif almadıkça maaşınızı yükseltmeyen, sizi şirket değiştirmeye mecbur bırakan şirket kötüdür. Eğer aldığınız maaş içinize sinseydi, şirketi ve yaptığınız işi sevseydiniz siz zaten başka bir yere transferi düşünmezdiniz.

    ⚠ Sürekli şirket değişiklilği yapmak ve her şirkette kısa bir süre çalışmak ileride kariyerinize zarar verebilir. Şirketlerin sizde aradığı önemli bir faktör tutarlılık ve kalıcılıktır. Eğer altı ayda bir şirket değiştirirseniz, bu sizin hakkınızda soru işaretleri yaratacak ve sizden ikna edici bir açıklama beklenecektir. Almanya’da beklenti en azından bir-bir buçuk sene, mümkünse iki sene aynı şirkette çalışılmasıdır. Bunun daha azı dikkatle incelenecek ve ayrılış nedenleriniz sorgulanacaktır.

Bitirirken

Siz ne dersiniz? Lütfen yorum bırakarak katıldığınız ve katılmadıklarınızı anlatın. 😍👇🎤

👋 🚨 Yeni yazılardan haberdar olmak ister misiniz? 👇

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir