İki Aylık Kullanımdan Sonra Samsung Galaxy S i9000 İncelemesi

Yaklaşık iki ay önce telefonumu değiştirdim. Ailemden mezuniyet hediyesi, Samsung Galaxy S. =)

Ne zamandır Android işletim sistemli bir telefonum olmasını istiyordum. Sonunda olmuştu. İki ay geçti. Artık telefonumu iyi ve kötü yanlarıyla tanıtan bir inceleme yazısı yazabileceğime inanıyorum.

Android 2.3.4

Telefon satın aldığınızda Android 2.1 Eclair ile geliyor. Samsung’un Ovi Suite eşdeğeri yazılımı olan Kies aracılığı ile işletim sisteminizi güncelleyebiliyorsunuz. Güncellediğinizde 2.3.3 Gingerbread halini alıyor.

Telefonu açtığınızda ve her kapanışında Turkcell’le bağlan hayata reklamı çekmek zorundasınız. Telefonu yurtdışından Telpa getirtmiş ve sanki hepimiz Turkcell’e çok meraklıymışız gibi gitmiş telefonun açılışına Turkcell reklamı koymuş.

Bu reklamdan kurtulmak, hem de son sürüm kullanmak için bildiğim kadarıyla henüz Turkcell’li ROM için çıkmamış olan Android 2.3.4’e geçebilirsiniz. Ayrıntılar için bkz. Root Olayları

Müzik & Ses Kalitesi

Müzik ve ses kalitesi benim umduğumdan biraz daha kötü çıktı. En azından, bilgisayarınızdaki Realtek HD Audio ses kartının kalitesinde bir ses vermeyeceğini baştan kabul etmeniz gerekiyor. Kalitedeki sorun özellikle baslarda kendisini belli ediyor.

Ama ses kalitesini mükemmelleştiremesek de, en azından biraz daha iyileştirmenin yolları yok değil tabi ki.

Bunun için ilk yapmanız gereken, kendi orijinal kulaklıklarını takmak. Orijinal kulaklıkları kulağın içine kadar giren kulaklıklardan. Pek sevmem o tarz kulaklığı. Hem rahatsızlık verici, hem kulaktan düşüp duruyor. Ama taktığınızda ses kalitesinde bir artış olduğunu hemen gözlemliyorsunuz. Alışacaksınız takmaya.

İkinci yöntem yazılımsal. Telefonu aldığımdan bu yana bir sürü müzik çalar programı test ettim. Equalizer yoksa, o uygulamayı direk çöpe atabilirsiniz zaten. Olanların equalizerı da bir işe yaramıyordu.

Derken aradığım uygulamayı buldum. Player Pro (ücretli), sunduğu DSP Effects eklentisi ile ses kalitesini çok ciddi bir şekilde arttırdı. Üstelik ara yüzü falan da fena değil uygulamanın. Artık zevkle müzik dinleyebiliyorum.

Normal uygulamalarda ve oyunlarda ses kalitesinde bir sorun zaten hissetmiyorsunuz. Sesi dışarı veren hoparlör ise dünyadaki diğer tüm telefonlarda da olduğu gibi oldukça kötü.

Fotoğraf Kalitesi

İyi. Ben memnun kaldım. Telefonda dahili flaş olmadığını unutmamanız lazım. Ama şöyle de bir gerçek var ki, flaş niyetine koydukları iki küçük ampul zaten en fazla 30 santim, bilemedin bir metreyi aydınlattığı için flaşın gereksiz bir şey olduğunu bu telefonu aldıktan sonra fark etmiş bulunmaktayım. (Evet gece de çektim.)

Aşağıda Samsung Galaxy S ile çekilmiş birkaç örnek yer almakta:

Bu da yine aynı telefonla, HDR Camera+ isimli bir yazılım ile çekilmiştir:

Uygulama Performansı

İyi. Birçok uygulama takılmadan çalışabiliyor. Samsung Galaxy S, popüler bir model olduğu için çıkarılan bir çok uygulama bu model için zaten test edilmiş oluyor. Ama cihaz RAM olarak biraz düşük olduğu için (329MB kullanılabilir) arka planda çok fazla servis & uygulamayı açık bırakamayacağınızı da bilmenizde fayda var.

Türkçe meali: Widget ve arka planda çalışan uygulamaların b.kunu çıkarmamalısınız. Keşke cihazda daha fazla RAM olsaydı.

Boyut

Cebinize sığıyor! Ama siz yine de almadan deneyin tabi. Ama kocaman boyutlarına bir defa alıştınız mı hiç rahatsızlık vermiyor. Ekran da maşallah sinema gibi, kocaman kocaman çok güzel oluyor. 😉

Telefonu aldığınız gibi ön canıma bir film alıp yapıştırmayı ihmal etmeyin. Gorilla Glass’ın çizilmelere karşı dayanıklı olduğu söyleniyor, ama bence bunu test etmemize hiç gerek yok. Aldığınız filmi telefoncuya taktırmanızı öneriyorum, zira hava kabarcığı bırakmadan takmak çok zor. İzmirlilere Konak Pier’deki telefoncuyu öneririm. Adam çok iyi takıyor. Metro’dan Küçük Park’a giderkenki yolda soldaki telefoncuyu da tavsiye etmem. Adam atletik atletik garip garip hareketler yapıyor, sonra beceremiyor.

Şarj Durumu

22 saat falan yetiyor. (Bu süre içerisinde telefonda en az bir kere oyun oynuyor, biraz internette geziyor, bir defa GPS’e bağlanıyor, mesaj atıyorum.) Eğer şarj durumu sizin için çok önemliyse Nokia 5110 alın! Çünkü bu akıllı telefonların genelinde şarjlar az gidiyor. Eee, içinde 1Ghz’lik işlemci var, boru mu?

Her bilgisayar görüşünüzde telefonu şarja takmayı alışkanlık haline getirmelisiniz.

GPS

Biraz nazik. Eğer telefonunuzda kılıf varsa, veya açık havada değilseniz sinyal almakta güçlük çekebilirsiniz. Ama açık havada problemsiz çalışıyor. Öte yandan eski telefonum Nokia Navigator 6710’un GPS kalitesinin daha iyi olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Bazı ufak ayarlamalar ile GPS kalitesini birazcık daha iyileştirebiliyorsunuz.

Root Olayları

Root, telefonunuzda “superuser” yetkilerine ulaşmak anlamında kullanılır. Root olduğunuz zaman, sistem dosyalarını görebilir ve bu dosyalarla oynayabilir hale gelirsiniz. Bu da haliyle garanti kapsamının dışına çıkmanıza neden olur. Bu nedenle telefonunuz bozulursa, garantiye vermeden önce telefonunuzu eski haline getirmeniz (unroot) gerekmektedir.

Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, root yapmak (veya işletim sistemi, bootloader değiştirmek) herkesin yapabileceği bir işlem değildir. Telefonunuz bozulursa ben karışmam, sorumluluk da almam.

Samsung Galaxy S i9000 oldukça popüler bir model olduğu için hem modifiyeli işletim sistemi, hem orijinal işletim sisteminin istediğiniz sürümleri, hem de root yapmak için gerekli olan araçlar konusunda oldukça geniş bir bilgi/dosya birikimine sahiptir. Bir günlük bir araştırma ile telefonunuzu istediğiniz gibi modifiye edebilir ve aklınıza takılan bir çok sorunun internette zaten cevaplanmış olduğunu mutlulukla görebilirsiniz. Eğer meraklıysanız araştırmaya buradan başlayın. İngilizceniz yoksa buradan başlayın. (Şair burada, bu konuyla alakalı tüm kaynakların İngilizce olduğunu anlatmak istemiş.)

Ancak bazı Galaxy S’ler; işletim sistemini değiştirmek için ve telefonun sistem yapısıyla uğraşırken telefon komple çöktüğünde  kullanılan “Download mode” a girmek için kullanılan “üç tuş” (three button recovery) kombinasyonu kilitli halde gelmekteymiş.

Eğer üç tuş kombinasyonu telefonunuzda kilitli haldeyse ciddi bir sorununuz var demektir. Elbette bunun da çözüm yöntemleri varmış ancak, denemedim.

Üç tuş kombinasyonu: Ses kısma tuşu ve “home” tuşuna basılı tutarken “power” butonu ile telefonu açmak ve ekrana görüntü gelene kadar basılı tutmaya devam etmek.

Ayfon vs. Android

Android’in yapamayıp Ayfon’un yaptığı ne var bilemeyeceğim ama, Ayfon’un yapamayıp Android’in yaptığı bazı şeyler var. Ve bunlar, donanım özellikleri ile alakalı değil. Şirketlerin geliştirdikleri telefon/yazılımlarda önem verdikleri ilkelerle alakalı. (Yoksa Ayfonun ekranının daha iyi bir çözünürlüğe sahip olduğunu, ses kalitesinin daha iyi olduğunu falan 90 yaşındaki teyze de biliyor.)

Özgürlük

Android’de telefon üreticinizin size dayattığı işletim sistemini kullanmak zorunda değilsiniz. İsterseniz başkaları tarafından geliştirilen “mod”ları da kullanabilirsiniz. Bkz. CyanogenMod vs.

Android’in kaynak kodlarını indirebilirsiniz.

Yazılım Desteği

Android daha “geek” bir işletim sistemidir. Eğer işiniz gücünüz yoksa ve hafif hastaysanız telefonunuzu PHP + MYSQL Web Server’a bile dönüştürebilirsiniz. (Düşünsenize aslında UBenzer bir cep telefonunda host ediliyormuş falan. 😀 )

Ayrıca yazılım geliştirmenin kolay olduğunu söylemeliyiz. Eclipse ile, herhangi bir platform sıkıntısı yaşamadan, ister Windows, ister Mac, ister Linux üzerinde yazılım geliştirebilirsiniz. Üstelik JAVA ile.

Android’in arkasında Google var. Bunun sayesinde, “ses tanıma ile metin girişi”, 3 Boyutlu Google haritalar, offline Google Haritalar, Google navigasyon (navigasyon Türkiye’de resmi olarak çalışmamakta, ancak bazı yöntemlerle çalıştırtılmaktadır, root gerekir.) ve Google Googles gibi çılgın bir uygulamalar ilk sizin oluyor. Google’ın yenilikleri ilk Android’e çıkıyor ve bazı uygulamalar/özellikler sadece Android için oluyor. Bkz. meraklısına Google SkyMap

Standartların Desteklenmesi

Telefonunuz her dükkanda bulunabilen klasik bir MicroUSB ile bilgisayara bağlanır, kendini “taşınabilir depolama aygıtı” olarak tanıtır. K.çı kırık bir müzik veya dosya atmak için bile özel bir yazılım yükleme zorunluluğunuz kalmaz. (Bkz. iTunes)

3G üzerinden görüntülü konuşma yapabilirsiniz vs.

Bitirirken

Telefon tavsiyemdir. Eğer petrol zenginiyseniz Samsung Galaxy S2 alın, alamıyorsanız Samsung Galaxy S i9000 de gayet iyidir.

Eğer Ayfon hayranıysanız gidin Ayfon alın, hiç Android dünyasına girmeyin. Zaten bazı Ayfoncuların mümkün olan tüm ortamlarda ve her saniye ay bu daha iyi, ay şu daha iyi diye kendi telefonlarını övmelerinden gına gelmiş durumda. Görseniz Steve Jobs telefonu övmeleri için part-time maaşlı çalıştırıyor sanırsınız. Ayrıca bu telefonun donanımsal özellikler olarak Ayfondan daha düşük olduğunu ve fiyatları arasında da bin liraya yakın ciddi bir fiyat farkı olduğunu da unutmamak lazım.

Eğer telefonla oynamayı çok seviyorsanız ve sürekli deneme yanılma yapmak, habire yeni bir şeyler keşfetmek istiyorsanız Android alın.

Eğer telefonla beraber en az 1GB’lık bir internet paketi almayacaksanız telefonu da boşuna almayın. Çok bir anlamı olmaz.

Eğer hakkını verecekseniz (internet, mail, müzik, oyun, multimedya, programlama, yazılım geliştirme vs.) bu telefon ödediğiniz her kuruşa paraya değer. Ama herkeste var diye alacaksanız, paranıza yazık olur.