🎈 Hayat

Akdeniz Üniversitesi Göz Numarası Bile Veremeyen Hastanesi

29 Ağustos 2008 Cuma günü Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Polikliniğine gittim. Oluşan kuyruklar nedeniyle 3 ay sonrasına randevu veriliyordu. Yani anlayacağınız dün muayene olmak için almış olduğum randevum taaa Haziran ayında alınmış bir randevuydu.

Randevu alırken amacım açık ve netti: “Kontak Lens Numarası almak.” Tabi kimse bana niçin göz doktoruna gitmek istediğimi sormamıştı o başka.

Dün saat 13.30‘da olan randevum için hastaneye 13.15’de geldim. 13.45’e kadar sekreter kuyruğunda bekledim, giriş işlemimi tamamladım ve numaramı aldım. Öyle bir saçmalık var ne yazık ki. Randevu alıp randevu saatinde geldiğiniz halde tekrar sekreter kuyruğuna girip bu sefer poliklinik sıra numarası almanız gerekiyor.

Aldım numaramı 1. poliklinikte 4. hastayım. Saat 14.15 gibi doktorlar geldiler. Poliklinik 1 için numaratörde 1 göründü. Birinci hasta içeri girdi. Bekle… Bekle… Bekle… İyi muayene eder Akdeniz, insanlarla ilgilendiğinden muayeneler de uzun sürer haliyle. Ama bu bir kişi tam bir saat boyunca içeride kalmaz ki? Ameliyat mı yapıyorsunuz? Kalmamış da zaten… Polikliniğe girenler sayısız! Numarası gelen gelmeyen içeri atlıyor. 1 kişi çıkıyor 5 kişi giriyor… Arada muayene olanlar var… Yok efendim glokom polikliniğinden gelen hastalarmış, yok şuymuş yok buymuş… Saat 13.30’a verilen randevuma ancak 15.00’da girebildim. (4. sırada olmama rağmen) Doktor hastane gözlüklerinden taktırdı, başladım duvardakileri okumaya… Bir türlü netleyemiyorum, hep çift görüyorum. Neden mi? Çünkü üniversitenizin o mükemmel hastanesinin gözlükleri BOZUK! Doktor Bey gitti başka bir gözlük aldı geldi. Onu taktım. Zar zor görmeye başladığım zaman gözlük numaramı tespit etti: 7 numara miyop. Çıkardım hastane gözlüklerini 6.5 numara olan kendi gözlüklerimi taktım ve 7 numara gözlük ile zorla okuduğum o yazıların hepsini TAKIR TAKIR OKUDUM!

Yani BECEREKİKSİZ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ GÖZ DOKTORU K. BANA DAHA DOĞRU GÖZLÜK NUMARASI BİLE VEREMEDİ!

Adama gözlük değil, kontak lens numarası istediğimi söyledim. Onun için kontak lens polikliniğinden numara alamam gerektiğini söyledi. Ona ayrı bakılıyormuş.

Gittim ona randevu almaya… Hangi tarihe verseler beğenirsiniz? Ekim 7! Yani ben çoktan İzmir’e gitmişim…

Pardon da ben lens için ayrı bir poliklinik olduğunu nereden bileyim? Bundan sonra randevu alırken “Cildiye Polikliniği” mi diyeyim, yoksa “Benim sağ kaşımın hemen üstünde minik bir sivilce çıktı polikliniğinden numara almak istiyorum.” mu diyeyim? Göz polikliniğinin canım sekreteri neden zahmet edip beni bilgilendirmedi? Ben neden 3 ay boyunca boşu boşuna bekledim? Göz numarası bile doğru veremeyen bir üniversite hastanesinin diğer göz tahlillerine nasıl güvenirsiniz?

Bunu dosdoğru Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi Halkla İlişkiler Ofisine şikâyet ettim. “Efendim ben sizin şikâyetinizi sözlü olarak alayım ama bu durumda bir şey yapmam mümkün değil.” dediler bize. Hatalı bir muayene ve güme giden üç ay da benim oldu! Hasta memnuniyeti %100 (!) bu üniversitede!

Akdeniz Üniversitesi’ne güvenirdim! Artık güvenilmez ve dandik bir göz polikliniği olduğunu düşünüyorum.

👋 🚨 Yeni yazılardan haberdar olmak ister misiniz? 👇

Akdeniz Üniversitesi Göz Numarası Bile Veremeyen Hastanesi 30 yorum aldı.

  1. emin ol daha kötüleri de var. Gözlerimde sorun olduğunu fark ettiğim zaman Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi olarak bilinen nam-ı diğer Balcalı’ya göz muayenesi için sıra talebinde bulunduğumda gelen cevap ” 2008 için polikliniklerimiz dolu, ancak 2009’da bi tarih verebiliriz” oldu maalesef.

  2. sıkma canını gel burada medikoya gidersin hiç sorun çıkarmazlar doktor sana lens satmaya çalışır o kadar 🙂 ben aldım memnunum 🙂

  3. akdeniz üniversitesi göz doktoru doc . dr. yusuf akar’a sonsuz teşekkürler……………………………….. bize akdeniz üniversitesininde iyi ve deneyimli doktorları barındırdığını bir kere daha kanıtlamış oldu
    hastalarına gösterdiği yakın ilgi övülmeye değer

  4. saçmalık bi uygulama malasef orda bende muane oldum yada olmaya çalıştım sanki kobay gibisiniz.benim gözüme 100 doktur baktı 1 doktur diyerleri ögretim üyesi ardıgımıda bulamadım.muane için ankaraya gittim:).ne diyelim b.ktan bir hayat

  5. sen bi konuşma göz hücrem öldüydü atık nakilden sonra gözümde lens bile var ve artık önceye göre çok daha net görüyorum

  6. Ben Akdeniz Üniversitesinde defalarca muayene oldum. Ülkemizin genel durumunu yansıttığı şekliyle tabiki kalabalık. Hangi kamu hastanesine gitseniz bugün kalabalıktır. Yukarıdaki bence çok terbiyesizce yazılmış bir eleştiri yazısı. Adeta doktorlardan ve hastaneden hınç almak için yazılmış. Her giren hastanın saatlerce kaldığını söylüyorsunuz ancak 14:15’te başlandığını söylediğiniz muayenede size 15:00′ da sıra gelmiş. Yani 45 dakikada. Buna göre sizden önceki hastalar 15’er dakika muayene olmuşlar, ki bu da çok normaldir. Numaranızın doğru tespit edilememsinin nedeni de bence sizin psikolojik bozukluğunuzdan muhtemelen.

    1. Hiç terbiyesizce değil. Benim de gözümdeki sorunu anlamadılar, kaç kez izahım sonucu anlayıp sıraya girdiler görmek için. A aaa ilk kez görüyorum demek buymuş dediler, yani ilk kez bende gördüler ve onun heyecanıyla beni unuttular, göz numarası da aynı şekilde, görmüyorum diyorum, siz zaten bundan daha iyi göremezsiniz diyor. Oysa Ankarada gittiğim her dr ve hastanede sağlıklı sonuç almıştım.Benim de mi pisolojim bozuk? Kim bilir belki de Akdeniz psikoloji bozuyordur,hiç aklıma gelmemişti, iyi ki söylediniz, bir de bu açıdan değerlendireyim.

  7. Merhaba @SELMA Hanım: Eğer gerekli konstantrasyonu sağlayayıp rakamlara dikkat eder ve yazıyı da okursanız göreceksiniz ki, bana “muayene olma saatin 13.30” 13.30’da burada ol demişler. Ama doktorlar zahmet edemedeğinden 14.15’te gelmiş. Madem 14.15’te gelecekler 14.30’a verselermiş randevuyu… Değil mi?

    Saat 13.30′a verilen randevuma ancak 15.00′da girebildim. (4. sırada olmama rağmen) bu cümle normalde dediğimi açıklıyor ama herhalde gözünüzden kayıverdi… Belki de hatalı numaralardandır.

    Lens konusuna zaten bir şey diyememişsiniz.

    Gözlük numarasının hatalı tespitine ise öyle mükemmel bir neden sunmuşsunuz ki diyecek bir şey bulamadım. Evet ben aslında psikopatın tekiyim, tek amacım doktorları yanıltmak ayrıca manisaya yatırmazlarsa dünyayı ele geçirmeyi de düşünüyorum. Bunlar da aklınızda olsun, hani belki beni dünyayı ele geçirmeden engellemek isterseniz.

    Gerçekleri anlatmak terbiyesizlik oluyorsa, buyrun kafanızı toprağın altına sokun. Daha da iyisi hiç buraya uğramayın. Açıkçası umurumda değil. (Kesin psikopat olduğumdandır)

    İyi akşamlar

  8. Öncelikle bir önceki mesajımı cesaretle yayınladığınız için teşekkür ederim. Umarım bunu da yayınlarsınız.
    Ben 28 yaşında bir bayanım ve çocukluğumdan beri Akdeniz Üniversitesi Göz polikliniğinde göz muayenemi oluyorum. Daha önceleri babam götürürdü, şimdi kendim gidiyorum. Verilen saatlerde muayene olamıyorum doğru, ama bu daha önce yazdığım gibi tüm kamu hastanelerimizin bir sorunu. Ülkemizde kişi başına düşen hastane ve doktor sayısı yetersiz. Ancak hiç değilse bu tür hastanelerde özel hastanelerde olduğu gibi bize “üzerinden para kazanılacak nesne” olarak bakmıyorlar.
    Bizim sizin gibi kalkıp İzmir’lere filan gitme şansımız yok. Bizim Antalya’mızda büyük hastane olarak burası var kusura bakmayın. Ben de zaman zaman buradaki muayene kalitesini sorgulamışımdır çünkü burası bir eğitim hastanesi ve poliklinikte asistanlar bulunuyor. Bir kere iyi muayene olamadınız diye bu hastaneyi internette afişe etmenizin ve “beceriksiz göz doktoru, dandik göz polikliniği, güvenilmez hastane” gibi ağıza alınmayacak aşağılamaların yazınızda bolca geçmesi nedeniyle psikolojik durumunuz hakkında yorumda bulundum ve hala aynı fikirdeyim . Terbiye sınırlarının çoktan aşıldığı bir eleştiri yazısı. Kesinlikle yapıcı değil, tersine yıkıcı. Bu nasıl bir intikam duygusu ya? Ayrıca bu ne sorumsuzluk, bilemiyorum ama muhtemelen yaşınız çok genç.
    Bu hastaneyi bu kadar savunmak size mi düştü diyebilirsiniz. Devamlı giden bir hasta olarak EVET. Eleştirelim, kötü yanlarını söyleyelim, düzeltilmesini isteyelim ama bunun uslubu kesinlikle sizin yazdığınız şekilde olmamalı.

    1. @Selma: Her zaman yayımlarım. Yeterki saçma sapan şeyler olmasın, her türlü görüş burada yer bulur. Evet yaşım genç. Biz de ne yazık ki İzmir’lere gidemiyoruz, üniversitem burada olduğu için mecbur buradayım. Zorunluyum.

      Şimdi gelelim niye eleştirilerimin bu kadar sert olduğuna:
      * Size göre: Psikolojik. (belki de öyledir)
      * Bana göre: Başka türlü sesimizi duyuramıyoruz bu ülkede. İlk yazılarımda normal yolları denedim. Eleştirirken daha insaflıydım ama firmalar, kurumlar takmadı beni. Ancak bir defa sert eleştirmeye başladığımda, fark ettim ki firmalar tırsıyor. Ciddiye alıyorlar ve beni (zahmet oluyor ama) dinliyorlarr. Şöyle ki, firmanın birine defalarca şikayette bulunmama rağmen beni umursamadılar. Ancak blogumda bir güzel eleştirdim, günlük 1000 kişi okumaya başlayınca, birkaç gün sonra bizzat telefonla arayarak genel merkezlerine davet ettiler. Genel müdür yardımcısı bizzat anlattı firmayı bana.

      Bu sadece bir defa olmadı. Hep böyle gitti. ve fark ettim ki, bağırmadan iş yapamıyorsunuz bu ülkede. O kadar az kişi kalmış ki, insanca konuşunca anlayan… Mesela Kamil Koç bunlardan bir tanesi ve hayran olurum kendilerine.

      Akdeniz Üniversitesi’ne sayıp sövmeden önce halkla ilişkiler merkezine gittim (yargısız infaz yok), derdimi anlattım. Telefonda nasıl yanlış yönlendirildiğimi, aylardır beklediğim randevunun nasıl yanlış yere verildiğini, bunu kimsenin umursamadığını, mağdur olduğumu anlattım. “He he” den ötesini demediler. Bildiğin “ya konuş sonra çek git” havasındaydılar. Önceki yorumda ve yazıda başıma gelen diğer saçma sapan olayları da okuyabilirsiniz. Onları ancak böyle bir yazı paklardı ve yazdım.

      Kusura bakmayın ama bir hiç uğruna birkaç ayım boşa gidince ve tüm gün ayakta bekleyince ancak bu kadar “nazik” (!) bir yazı yazabiliyorum.

      Ancak herkes aynı düşünmeyebilir. Madem siz memnunsunuz, hoşunuza gidiyor, siz de eğer varsa kendi bloğunuzda yoksa burada memnuniyetinizi anlatan bir yazı yazın. Türkçe imla ve noktalamaya uygun yazınızı yazın, bana gönderin, gelin sizi web sitemde konuk edeyim. İnsanların başka bir açıdan daha bakmasını sağlayın.

      Benim için hava hoş. Her türlü bakış açısı burada yer bulur.

  9. Bir mühendis yanlış proje yapar düzeltir, bir şoför yanlış yola sapar ilk dönemeçten döner, bir spiker yanlış haberi sunar düzeltir ancak açık olan bir gerçek var ki sağlık gibi bir konu hata yapmaya müsait değildir. Ve bir insan “sağlıkçı” oluyorsa bu sorumluluğun altına girmiş demektir. Bir doktor göz numarasını yanlış hesaplıyorsa o doktora verilen tepki kim nasıl sıfatlandırırsa sıfatlandırsın yerinde bir tepkidir. İnsanın gözünden bahsediyoruz. Ya da bir insan sağlık hizmeti alacaksa bunu en mükemmel şekilde almalıdır. Çünkü sağlık ya sağlık hizmeti alınacak, yapılacak en ufacık bir hata en ufacık bir dikkatsizlik nelere mal olabilir belli değil yani. Bu konuda verilen bir tepkinin derecesi ölçülmemelidir bence. Ha madem ölçülecek, madem yiğidi öldürüp hakkını vereceğiz o zaman insan önce neyi savunduğuna bir bakmalı.

    Selma diye bir bayan kalkmış bir sağlık kurumunu, hastaneyi, doktorları savunuyor çünkü oradan bugüne kadar tatmin edici hizmetler almış. Ancak önce neyi savunduğunun farkına bir varsa çok daha iyi olacak, sırf hoşuna gitmeyen üslupta bir yazı yazıldı diye tepki vermek pek yerinde olmuyor.

    Bir sağlık çalışanı daha göreve başlamadan yapacağı işin insana hizmet olduğunu bilerek yetişiyor. Amacı insana hizmet olan kişi ya da kurumlar insanların memnuniyetinden de sorumludur. Bir insan aldığı hizmetten yetinmiyorsa o hizmetin en doğrusunu ona sağlamak onların görevleridir. Ve bunun bilincinde olan “gerçek” bir doktor bu yazıyı okuduktan sonra hizmetten memnun kalmayan hastanın bu tepkisini yerinde karşılar. Yapıcı davranır ve selma bayanın verdiği gibi bir tepki vermez. Doktorluk bilincinde olan insan bunu yapar. Birazcık düşünen insan da bunun böyle olması gerektiğini anlar.

    Biz de bence hoşumuza gitmeyen bir şey gördüğümüzde balıklama atlamak yerine önce neyi savunduğumuzu bi düşünelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir